Geyvenin gülleri ve beyaz yatak Kanadi kirik kus merhamet ister Ah, senin yüzünden kana batacak Mona Roza siyah güller, ak güller. Yedi Güzel Adam’ın en önemli temsilcilerinden biri olan Sezai Karakoç, İslami geleneğin son dönemdeki en gür seslerinden biri olmuştur. Geyvenin gülleri ve beyaz yatak. Kanadı kırık kuş merhamet ister. Ah, senin yüzünden kana batacak. Mona Roza siyah güller, ak güller. U lur aya karşı kirli çakallar. Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa. Mona Roza, bugün bende bir hal var. Yağmur iğri iğri düşer toprağa. Ulur aya karşı kirli çakallar. Mona Roza. M ona Roza, siyah güller, ak güller. Geyvenin gülleri ve beyaz yatak. Kanadı kırık kuş merhamet ister. Ah, senin yüzünden kana batacak. Mona Roza siyah güller, ak güller. U lur aya karşı kirli çakallar. Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa. Mona Roza, bugün bende bir hal var. Mona Roza - Şiir. Mona Roza, siyah güller, ak güller. Geyvenin gülleri ve beyaz yatak. Kanadı kırık kuş merhamet ister. Ah, senin yüzünden kana batacak. Mona Roza siyah güller, ak güller. Ulur aya karşı kirli çakallar. Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa. Mona Roza, bugün bende bir hal var. Mona Roza, siyah güller, ak güller Geyvenin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah, senin yüzünden kana batacak Mona Roza siyah güller, ak güller Ulur aya karşı kirli çakallar Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa Mona Roza, bugün bende bir hal var Yağmur iğri iğri düşer toprağa Ulur aya karşı kirli Fast Money. Mona Roza, siyah güller, ak güllerGeyvenin gülleri ve beyaz yatakKanadı kırık kuş merhamet isterAh, senin yüzünden kana batacakMona Roza siyah güller, ak güller... Der ve başlar Sezai Karakoç, dillere destan o eşsiz şiirini yazmaya... Öyle bir içtenlikle yazar ki "Ki ben Mona Roza bulurum seni incir kuşlarının bakışlarında. Hayatla doldurur bu boş yelkeni. O masum bakışların su kenarında. Ki ben Mona Rosa bulurum seni." mısraları dökülür Karakoç'un dilinden. Yazdığı bu şiirin adını tek gül anlamına gelen Mona Roza koyar. Ve kıtaların ilk harflerine baktığımızda "Muazzem Akkayam" kelimeleri dökülür kalbimize... "Mona Rosa" yani Tek Gül, yegane sevdiği Muazzez Akkaya'dan başkası değildir... Bizlere de bu büyük aşkın ardından kalan eşsiz mısraları söylemek kalır..Kırgın kırgın bakma yüzüme dinlemedin benden aşkım uymaz öyle her güzel şarkıyı bir kurşun kırgın bakma yüzüme Roza. Mona Roza, siyah güller, ak güller Geyvenin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah, senin yüzünden kana batacak Mona Roza siyah güller, ak güller Ulur aya karşı kirli çakallar Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa Mona Roza, bugün bende bir hal var Yağmur iğri iğri düşer toprağa Ulur aya karşı kirli çakallar Açma pencereni perdeleri çek Mona Roza seni görmemeliyim Bir bakışın ölmem için yetecek Anla Mona Roza, ben bir deliyim Açma pencereni perdeleri çek… Zeytin ağaçları söğüt gölgesi Bende çıkar güneş aydınlığa Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi Seni hatırlatıyor her zaman bana Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi Zambaklar en ıssız yerlerde açar Ve vardır her vahşi çiçekte gurur Bir mumun ardında bekleyen rüzgar Işıksız ruhumu sallar da durur Zambaklar en ıssız yerlerde açar Ellerin ellerin ve parmakların Bir nar çiçeğini eziyor gibi Ellerinden belli oluyor bir kadın Denizin dibinde geziyor gibi Ellerin ellerin ve parmakların Zaman ne de çabuk geçiyor Mona Saat onikidir söndü lambalar Uyu da turnalar girsin rüyana Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar Zaman ne de çabuk geçiyor Mona Akşamları gelir incir kuşları Konar bahçenin incirlerine Kiminin rengi ak, kimisi sarı Ahhh! beni vursalar bir kuş yerine Akşamları gelir incir kuşları Ki ben Mona Roza bulurum seni İncir kuşlarının bakışlarında Hayatla doldurur bu boş yelkeni O masum bakışlar su kenarında Ki ben Mona Roza bulurum seni Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza Henüz dinlemedin benden türküler Benim aşkım sığmaz öyle her saza En güzel şarkıyı bir kurşun söyler Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza Artık inan bana muhacir kızı Dinle ve kabul et itirafımı Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı Alev alev sardı her tarafımı Artık inan bana muhacir kızı Yağmurlardan sonra büyürmüş başak Meyvalar sabırla olgunlaşırmış Bir gün gözlerimin ta içine bak Anlarsın ölüler niçin yaşarmış Yağmurlardan sonra büyürmüş başak Altın bilezikler o kokulu ten Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne Bir tüy ki can verir bir gülümsesen Bir tüy ki kapalı gece ve güne Altın bilezikler o kokulu ten Mona Roza siyah güller, ak güller Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Aaahhh! senin yüzünden kana batacak! Mona Roza siyah güller, ak güller Sezai Karakoç Mona Roza Mona Roza, siyah güller, ak güller Geyvenin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah, senin yüzünden kana batacak Mona Roza siyah güller, ak güller Ulur aya karşı kirli çakallar Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa Mona Roza, bugün bende bir hal var Yağmur iğri iğri düşer toprağa Ulur aya karşı kirli çakallar Açma pencereni perdeleri çek Mona Roza seni görmemeliyim Bir bakışın ölmem için yetecek Anla Mona Roza, ben bir deliyim Açma pencereni perdeleri çek… Zeytin ağaçları söğüt gölgesi Bende çıkar güneş aydınlığa Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi Seni hatırlatıyor her zaman bana Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi Zambaklar en ıssız yerlerde açar Ve vardır her vahşi çiçekte gurur Bir mumun ardında bekleyen rüzgar Işıksız ruhumu sallar da durur Zambaklar en ıssız yerlerde açar Ellerin, ellerin ve parmakların Bir nar çiçeğini eziyor gibi Ellerinden belli oluyor bir kadın Denizin dibinde geziyor gibi Ellerin, ellerin ve parmakların Zaman ne de çabuk geçiyor Mona Saat onikidir söndü lambalar Uyu da turnalar girsin rüyana Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar Zaman ne de çabuk geçiyor Mona Akşamları gelir incir kuşları Konar bahçenin incirlerine Kiminin rengi ak, kimisi sarı Ahh! beni vursalar bir kuş yerine Akşamları gelir incir kuşları Ki ben Mona Roza bulurum seni İncir kuşlarının bakışlarında Hayatla doldurur bu boş yelkeni O masum bakışlar su kenarında Ki ben Mona Roza bulurum seni Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza Henüz dinlemedin benden türküler Benim aşkım uymaz öyle her saza En güzel şarkıyı bir kurşun söyler Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza Artık inan bana muhacir kızı Dinle ve kabul et itirafımı Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı Alev alev sardı her tarafımı Artık inan bana muhacir kızı Yağmurlardan sonra büyürmüş başak Meyvalar sabırla olgunlaşırmış Bir gün gözlerimin ta içine bak Anlarsın ölüler niçin yaşarmış Yağmurlardan sonra büyürmüş başak Altın bilezikler o kokulu ten Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne Bir tüy ki can verir bir gülümsesen Bir tüy ki kapalı gece ve güne Altın bilezikler o kokulu ten Mona Roza siyah güller, ak güller Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Aaahhh! senin yüzünden kana batacak! Mona Roza siyah güller, ak güller Sezai Karakoç Soru12. Mona Roza, siyah güller, ak güller Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah, senin yüzünden kana 12. Mona Roza, siyah güller, ak güller Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah, senin yüzünden kana batacak Mona Roza, siyah güller, ak güller Bu dörtükle ilgili aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? YAYIN DENİZİ D A Tamlayanı kişi zamiri olan belirtili isim tamla- ması kullanılmıştır. B Kuralli birleşik sifat vardır. C Filden türemiş isim kullanılmıştır. D İyelik ekinden sonra kaynaştırma ünsüzüne yer verilmiştir. E Haber kipiyle çekimlenmiş filler bulunmaktadır. Anasayfa » Geyve » Nazif Gürdoğan’ın Kaleminden Geyvenin GülleriSİYAH GÜLLER AK GÜLLER GEYVE’NİN GÜLLERİSoğuk Savaş”ın büyük bir hız kazandığı yıllarda, Sağ ve Sol çatışmaları, bulaşıcı bir hastalık gibi, bütün dünyaya yayılmıştır. Amerika ile Rusya arasındaki ekonomik, siyasal ve kültürel yarışın doruk noktasına çıktığı bir dönemde, Anadolu”nun bin yıllık tarihiyle yoğrulmuş bir kuşak, Türkiye’nin geleceğini Batı’nın seküler kültüründen daha çok Doğu’nun kutsal kültüründe aramıştır. Onlar bütün insanlığın düşünce ve eylem birikiminin, kutsal kitaplara dayandığını bilen bir kuşaktır. * Türkiye”yi dönüştüren kuşağın öncüleri, kutsal kitapların evrensel değerlerine sarılarak, bütün dünyaya “Bahçe biziz, gül bizdedir” diyen şairler olmuştur. Kutsal kitaplardan kaynaklanan kültürde, gül güzelliğin, zenginliğin, iyiliğin, merhametin ve sevginin evrensel simgesidir. Şairler güzelliğin simgesi gülle, güzelliği ararlar. Hayatını güzelliği aramaya adamış düşünürlerin başında “Gül Muştusu” ve “Monna Rosa”nın şairi Sezai Karakoç gelir. O hayatı yaşanır kılacak güzelliğin, şiirini yakalamış şairdir. * Geyve adının geçtiği her yerde akla, Karakoç”un “Mona Rosa” şiirinin ilk yayınlanışındaki, ilk dizeleri gelir “Mona Rosa siyah güller, ak güller/Geyve”nin gülleri ve beyaz yatak/Kanadı kırık kuş merhamet ister.” Karakoç yanlış yorumlara yol açmamak için, yeni baskıda Geyve”yi, gül kenti Gülce”ye dönüştürmüştür. Göynük, Taraklı, Geyve, Alifuatpaşa, Doğançay ve Pamukova Orta Anadolu”yu Marmara ve Karadeniz”e bağlayan Sakarya vadisinde, değişik meyvaları ve gülleriyle ünlü yerleşim alanlarıdır. * Yedi böl

geyvenin gülleri ve beyaz yatak