Fast Money. Haberler Güzel Sözler Seni Seviyorum Sözleri 2022 Sevgiliye En Güzel Ve En Etkileyici Seni Seviyorum SözleriSevgiyi anlatmanın binbir türlü yolu vardır. Fakat hiçbirisi, sözler kadar etkileyici ve anlamlı değildir. Sevgiye dair şu ana kadar birçok söz söylenmiştir. Siz de seni seviyorum sözleri hakkında bilgi sahibi olabilir, sevdiğiniz kişiye seni seviyorum mesajları gönderebilirsiniz. Sevgiliye seni seviyorum mesajı ile ilgili detayları, sizler için bir araya getirdik.• 30 Temmuz 2022 - 1219 • Son Güncelleme 30 Temmuz 2022 - 1219• 30 Temmuz 2022 - 1219 • Son Güncelleme 30 Temmuz 2022 - 12191Sevilen bir kişi, sevdiğinden bunu duymak ister. Aşkı ve sevgiyi anlatan o kadar çok söz varken, bunların paylaşılmaması haksızlık olacaktır. Seni seviyorum sözleri uzun süre insanın hafızasında yer eder. Sevgilinin kalbini kazanmada, bu mesajların önemi büyüktür. Seni seviyorum mesajları kısa etkileyici olduğu zaman, kalbin derinliklerinde bir yerlerde bir mıh gibi güzel sözün henüz söylenmediği varsayımından yola çıkarak, onu derinden etkileyecek sözlerle, sevgiliye seni seviyorum mesajı göndermeyi ertelememek gerekir. Çünkü seven insan bunu duymak isteyecektir. Yüzünde bir gülümse yaratmak isteniyorsa, bu sözler çok iyi bir araç olabilir. Ünlü şairlerin ve yazarların, aşkı anlatan seni seviyorum sözleri, yıllardır kulaktan kulağa duyulmuştur. Bu sözleri sevgiliden esirgemek, haksızlık şimdiye kadar yaşadığım hiçbir şeye benzemiyor. Tek gerçek aşkım olduğun için teşekkürler!4Bebeğim, hayatımı heyecan verici bir yolculuktan daha heyecanlı hale getiriyorsun. Seni seviyorum!5Öpücüklerin ve sarılmaların beni kafamdan ayaklarıma kadar ısıtıyor. Sana çok aşığım!6Sen tanıştığın herkesi etkileyebilecek güçlü, yetenekli ve güzel/yakışıklı bir kadınsın/adamsın. Sana aşkım diyebildiğim için çok gururlu ve mutluyum. Seni seviyorum!7Benimle kalbini paylaştığın için teşekkür ederim. Seni çok seviyorum!8Hayatımın en önemli olayı seninle tanışmaktı. Artık bütün yarınlarımı sana aşık olmak için daha fazla sebep bulmak için harcamak istiyorum. Seni seviyorum hayatımın aşkı!9Güzelliğin beni büyüledi. Mizah anlayışın yüzüme gülümseme getirdi. Şefkatin ve merhametin beni sevgi ile doldurdu. Bir kadından isteyebileceğim her şeyi bana verdiğin için sana çok teşekkür ederim. Seni seviyorum!10Seninle tanıştığımdan beri hayat çok daha renkli ve güzel. Kalbimde hiç kimsenin dolduramayacağı bir boşluğu dolduruyorsun. Seni herkesten ve her şeyden daha çok seviyorum!11Senin kadar özel biriyle ilişki yaşayabileceğimi hiç düşünmemiştim. Büyüleyici gülümsemen, sıcak tavırların ve paylaştığın sevginin hassasiyetini seviyorum. Benim için çok özelsin!12Ayrı zaman geçirmek zorunda kaldığımızda, seninle ilgili her şeyi özlüyorum. Paylaştığımız tüm anlar gözümde canlanıyor. Tekrar bir araya gelinceye kadar beklemek o kadar zor ki… Seni seviyorum hayatımın aşkı!13Seni o kadar çok seviyorum ki, hayatımdaki her şeyi senin için bırakmaya hazırım. Bana, düşündüğümden daha fazla mutluluk ve neşe getirdin. Seni sonsuza dek seveceğimi bil!14Seninle tanışmadan önce, birini sevmenin ne demek olduğunu gerçekten bilmiyordum. Şimdi birlikteyiz, hayatın sensiz nasıl olacağını hayal dahi edemiyorum. Seni çok seviyorum!15Seni bir avuç papatya kadar seviyorum. Öylesine masum öylesine uyandığımda aklıma ilk gelen, uyuduğumda ise son unuttuğumsun. Sen benim dünyam ve ahiretimsin. Sen benim ölesiye sevdiğim onsuz kimsesiz bir çocuğun saçı okşandığında duyduğu mutluluğu biliyor musun? Sen beni sevdiğinde ben o mutluluğu tüm benliğimle buralarda aşk diye bir şey yoktur. Onun adı sevdadır. Onun adı deliliktir. Onun adı nefestir. Ben seni aldığım nefes kadar o kadar çok seviyorum ki sana benzeyen bir mucize dediğin sevdiğin ile bir ömrü paylaşmak istemektir. Seni çok seviyorum. Benimle yaşlanarak bir ömrü paylaşır mısın?21Aşk sanılanın aksine insanı mahkûm değil insanı mutlu eder. Seninle olduğumda çok mutluyum ve seni her gün daha çok ölümde dahi ayrılmak istemiyorum o kadar seviyorum ki her an yanımda ol istiyorum. Lütfen ömrümü ömrüne ikiz tutar mısın?24Şimdi sen benim seni ne kadar sevdiğimi soruyorsun ya. Ben seni bir çiçeğin suyu sevdiği kadar, bir gecenin sabaha hayranlığı kadar, bir toprağın yağmuru sevdiği kadar çok dediğin seninle atmayı öğrendi. Bir ömür boyu kalbimin ritmini korumam için beni sever misin?26Parmak uçlarımdan beni öpen ve gözlerimin içinde ki parıltıyı keşfeden yârim seni sonsuza kadar çok bana git desende ben gidemem. Çünkü ben seni tüm benliğim ile delicesiye divane kuşları gibidir sana olan aşkım. Zaman seni benden ırak etse de sevgim gökyüzünde ki yıldızları iste ben senin için tek tek toplayayım. Sen gülümse ben seni güldürmek için şekilden şekile gireyim. Sen var olan ve ben mutlu benim dünyamı güzel eden bırakmama sebebimi sordun ya söyleyeyim ben seni çok dünyada senden daha değerli ne olabilir ki. Yanında olup da ellerini tutmadan dünya döner mi? Seninle güzelleşir her şey ve seninle açar çiçeklerin hepsi… Seni çok seviyorum canım sevgilim, sen bir tanesin…33Seni sevmek bir gülü sevmek gibiydi. Uzaktan bakarak, dokunmadan. Dokunsam kanayacaktım biliyordum. Sevgilim seni öteydi benim için sana âşık olmak. Bitmeyecek, vazgeçilmeyen. Seni seviyorum vazgeçilmezim, can yoldaşım, seni bugün ve yarınlarda hep ölümsüzlüğümdün. Ve hep öyle kaldın. Seni seviyorum. ufuklara uzanmak gibiydi sana olan sevdam. Sana doğru yürüdükçe, hiç eksilmeyen. Ve hala sana aşığım. Seni seviyorum gül kokulu sevmeye doyamıyorum. Seni öpmeye kıyamıyorum. Sen benim canım, canıma can katanım. Seni kalbime yazdığım güzel. Sen benim tek sevdiğim ve son aşkımsın. Seni seviyor ve çok özlüyorum. 40Uzaklarda bir yer var ve sana olan sevgim o yerin ulaşılmaz olduğu kadar büyük. Bilinmeyen ve gizemli. Seni gece yine yıldızları izledim. Senin gülüşünü yıldızlara benzettim. Sana olan aşkımın büyüklüğü geldi aklıma. Ve seni sevdiğimi tekrar tekrar yineledim. 42Çok güzeldi gülüşün, çok güzeldi sözlerin. Hala aynı ve sıcak. Seni özlemek bile güzel ve çok özel. Sevgilim seni olan sevgim ve sadakatim konusunda hiçbir zaman şüphen olmasın. Seni çok seviyorum!44Ne kadar kötü bir gün geçirsem de, seni gördüğümde her şeyi unutuyorum. Seni seviyorum!45Kimsenin inanmadığı zamanlarda bile bana inandığın ve her durumda benimle birlikte kaldığın için teşekkürler. Seni her zaman seveceğim!46Seni sevmeye devam edip etmeyeceğim konusunda endişelenmene gerek yok. Seni bugün, yarın ve her zaman seveceğim!47Sevgi ve aşkın acı çektirdiğini söylerler. Ama ben senin için bu riski almaya hazırım. Çünkü seni çok seviyorum!48Gülüşünü bir kere görebilmek için binlerce dağı aşabilirim. Seni çok seviyorum aşkım!49Seni ne kadar ve neden sevdiğimi anlatmak, suyun tadının nasıl olduğunu anlatmaya benziyor. Yani imkânsız!50
Hayattaki en ulvi duygu nedir diye sorulursa, her insanın aklına tek şey gelir Sevgi. Yaşamın merkezinden kozmosa doğru akar sevgi; kalplerden kalplere yayılırken birçok ifade biçiminde bürünür. Belki bir ses, belki bir nida, belki bir hareket, belki bir gülücük, belki bir bakış, belki de basit kelimelerle oluşturulmuş seni seviyorum sözleri; hayatın tüm renklerini açığa çıkarır, gözlerden gözlere gökkuşakları nedir ki sevgi olmayınca? Bitkiler güneşi sevmeseydi olur muydu dünya? Ya da insanlar birbirlerini sevmeseydi, gelişir miydik bu kadar? En ilkel zamanlardan beri insanlar sevgiyi yansıtmanın biçimleri aradı. Seni seviyorum mesajları, kısa cümleler ile ifade edildi bazen, kimi zaman da paha biçilemez eşyalar ile. İlk sanatçı eline taşı alıp duvara boğaya çizdiğinde ne düşünüyordu? Yarın yiyeceği yemeği mi, yoksa ona hayatta kalmayı bahşeden canlıya duyduğu sevgiyi mi? Bunu bilemeyiz elbette ama hayatı devam ettiren gücün sevgi olduğundan emin olabiliriz. Yaşamın varoluşundan beri, tıpkı bir ağacın toprağa köklerini salması gibi hayatın tüm boyutlarında damarlar açar sevgi duygusu; kimi zaman bir mektup, kimi zaman bir yüzük, kimi zaman da bir çiçek olarak çıkar insanın karşısına. Sadece bunlar mı? Kimi zaman da birkaç kelime ile belirir ekranlarda, ortamdaki tüm kasaveti örter sıcaklığıyla. Ama insanlar çok çeşitli, bazıları karşısındaki ne kadar çok sevdiği ifade etmek de güçlük çeker. Kelimeler birleşmez bir sevmek bir renk olsaydı, tüm dünya aynı renge boyanırdı. Belki gül kırmızısı belki güneş sarısı, belki de okyanus turkuazı; ama hep daha fazlası…Sen benim güzellik gözlüğümsün. Sen yanımdayken her şeyi olduğundan daha güzel, daha parlak, daha renkli ve daha tatlı çay kokusu gelir burnuna, tavadaki yumurtanın cızırtısı doldurur kulağını, bir de senin kokunu hissedersem yanımda…Cemal Süreya’nın kahvaltı zamanlarını sevdiği gibi seviyorum anlamaktır, güçlenmektedir ve yeniden doğmaktır. Sevgi ile bırakırız sorunlarla kaplanmış derimizi arkada, yepyeni bir ben ile devam ederiz gücü ortaya çıktığında bir kez, hiçbir şey karşısına çıkamaz. Meltemden fırtına dönüşür, derecikten okyanusa; kelimeden kitaba dönüşür, ışıktan aydınlığa; her şey mümkün sen kalbini açtığında…Sevgi ile beraber büyüyeceğiz, serpilip gelişeceğiz. Önce bir fidan, ardından bir ağaç, sonrada bir orman. Uzaydaki bir tohumdan tüm evrene duyguların anahtarı sevgidir. Tüm kapıları sevgi ile açın, karşılaştığınız ne olursa olsun sevgiye dönüştüğünü anne gücünü sevgiden alır, bir baba da öyle. Sevgidir, canlı devamlılığının ortak şifresi ve bu kelimenin sırrı, bazen bir anın içinde, bazen de tüm bir ömrün özünde seviyorum demenin en güzel yollarını arıyorsan, sadece kalbini dinle. Sevginin tüm rotaları kalpten en büyük kanıtı, davranışlardır. Sevgimi içime atmaktansa, göstermeyi tercih ettim her zaman. Çünkü sevgi, saklanmayı asırlardan beri güçlülüğün simgesi oldu. Eski zamanlarda duyguları gizlemek, erkeklerin kullanabileceği silahlardan biri idi. Günümüzde azalsa da bu hala böyledir, sert ve duygularını gizleyen erkek, bazen bir yönetici figürü olarak çıkar karşımıza, bazen de bir baba sembolü olarak. Kimi zaman yönetici olur, kimi zaman da bir okul müdürü. Unvanlar ve isimler ne olursa olsun, her erkeğin kalbinde sıcak bir bölge vardır. Oraya dokunduğunuz anda, en sert suratta bile sıcacık bir gülümseme görürsünüz. Erkeğin gerçek gücü, sevgiden gelir. Seni seviyorum sözleri, uzun ve yorucu bir iş gününün ardından güç verir ona. Kimi zaman çocuğundan, bazen dostundan, çoğu zaman eşinden duyduğu bir tatlı söz, aldığı bir hediye, sarıldığı bir omuz, erkeğin ruhunu yeniler. Seni seviyorum mesajları erkeğe yazılacak ise, bazen insan zorlanabilir. Duygularımızı sakladığımız sürece, sevdiğimiz insanlara içimizden gelen güzel şeyleri söylemedikçe, sevginin yayılmasını sağlayamayız. Sevdiğiniz her erkeğe, hayatınızdaki önemini her zaman hatırlatın. Onu, güzel sözlerle mutlu elini tuttuğum sürece açar tüm çiçekler, sesini duyduğum sürece şakır kuşlar. Seni çok seviyorum ve bir ömür boyu hikayeye başladık seninle, giriş ve gelişme. Sonuç bölümü asla gelmeyecek bu hikayenin, benim sana olan sevgim geliştikçe…Sen benim ışığımsın; cennet kapılarından yüzüme vuran, ruhumu aydınlatıp ömrümü adayacağım bir yol düşünüyorum, düşündükçe kalbim büyüyor, genişliyor, kaplıyor tüm dünyayı. Senin sevgin ile gelişiyorum, evriliyorum ve kendimi buluyorum. Seni çok varsan her şey yerli yerine oturuyor, akıyor zaman bir çağlayan gibi. Gözlerin ise durduruyor zamanı, gözlerimiz denk geldiğinde anlıyorum her şeyi. Seviyorum seni, bütün içtenliğim ve samimiyetim ile…Seni sevdikçe anlıyorum şiirleri, romanları, şarkıları ve ağaçları… Dimdik, güçlü ve koruyucu; sıcak, samimi ve sevgi dolu; hayatımın her anı sende saklı…Tüm hayat gücünü sevgiden alır; ben, sen, o, biz, siz ve onlar…. İnsanlığı sevgi kurtaracak, herkes birbirine güvenirse eğer; tıpkı benim sana güvendiğim seviyorum mesajları resimli gelir bazen, kimi zaman da şiirli. Benim sevgi mesajım ise sadece sana gelir kalbimden, her zaman aşk kırmızısı özlerken zaman hiç geçmiyor sanki, duruyor tüm saatler. Bekliyorum, sabrediyorum ama dayanamıyorum. Çünkü sensizlik, akordu kaçmış bir enstrüman ya da şekersiz bir pasta gibi… beni sevdiğin sürece hiçbir şey karşıma çıkamaz. Ne sınırlar, ne engeller ne de duvarlar durdurabilir beni, sen olduğun sürece aşar geçerim belli etmenin binbir türlü yolu var. Defterin arasında kurutulmuş bir yaprak, değerli bir takı, eğlenceli bir tişört, sayfalarca mektup, akrostişli bir şiir, eskimiş bir kitap ya da çiçeklerle kaplı bir vazo. Sevginizi herhangi bir şey ile belli edebilirsiniz. İçten ve samimi olduğunuz, kalpten gelen hislerle konuştuğunuz sürece, karşı taraf duygularınızı anlayacak ve hissedecek. Sevgi abartı ister bazı zamanlar, doğru ama özünde oldukça sade bir duygu bu. Birini ya da bir şeyi sevdiğiniz zaman, sadece seversiniz, ötesini çok düşünmezsiniz. Ötesini düşündüğünüz anlar da olur elbet, ama bu sevginin özü değil de dış katmanları olarak düşünebilir. Sevginin gerçekliği, eğer seni seviyorum mesajları kısa ve öz ise belli olur. Sadeliğin estetiği ile beraber, aslında uzun uzadıya konuşmanın ya da yazmanın sadece sevgiyi süsleyen güzellikler olduğunu fark edersiniz. Eğer seni seviyorum mesajları uzun bir şekilde bir anlatılırsa bir anlam ifade eder elbet; ama kısa ve öz seni seviyorum sözcükleri her zaman çok daha etkili gelecek iki kelimeye muhtacım, seni seviyorum diyemez isem yüzüne, gözlerime bak, onlar dudağıma bir yol var, her parçasında senin ismin kez gördüğüm efsunlu bir çiçek gibisin, büyülendim, ayrılamam her şeye bir güzellik geliyor, tıpkı beni güzelleştirdiğin gibi oluyorum yanında, sade ve öz. Seni hiç bitmeyecek halisin sen, sonsuzluğa uzanan bir hikayenin ederken seni düşününce kelebekler düşüyor gözlerimin sıcaklığında ısıtıyorum üşümüş dağları delmem, üzülürüm doğaya; seni seviyorum saf bir Seviyorum Sözleri, Uzun Uzadıya Mektuplara Dönüşür BazenSevgiyi anlatmak için sadelik yetmez bazen. İnsanın içinde o kadar yoğun duygular yeşerir ki bazen, coşup taşar hisler. Sayfalar yetmez, öyküler romana dönüşür, şiirler destana. Eğer seni seviyorum mesajları uzun bir şekilde yazılıyor ise insanın oturup düşünmesi gerekir her zaman. Çünkü insan önce yazacaklarını tartmalı. Kelimeleri doğru birleştiremediğinizde, karşınızdakine anlatmak istediğiniz şeyi anlatamazsınız. Bu tür anlarda, eğer seni seviyorum sözleri resimli anlatılır ise çok daha anlamlı olabilir. Bunun için kartpostal ya da kendi çektiğiniz bir fotoğrafı kullanabilir, sevgi sözcüklerinizi en derin duygularınızı yansıtan görsellerle süsleyebilirsiniz. Sadece yaratıcılığınızı kullanın. Birini kalpten seviyorsanız, içinizdeki bir sanatçı yetiştirirsiniz. O sanatçıya izin verin, tüm özgürlüğü ile uçsun. Alın kalem ve kağıdı elinize, onunla ilgili aklınıza gelen her şeyi karalayın. Sonra biraz bekleyin, ardından yazdıklarınızı okuyun ve düzeltin. Ta ki içinize sinene kadar, yazdığınız sevgi mektuplarını düzenlemeye devam edin. Yazıyı alıp baştan sonra soluksuzca okuyabiliyorsanız, tıpkı bir kayığın nehir üzerinde kaydığı gibi gözleriniz kelimeler üzerinde kayıyorsa, yazınızı sevdiğiniz ile seviyorum cümlesi basit görünebilir, öyledir de zaten, zor olan altını doldurmak. Söylersin, yazarsın, bağırırsın ama gerçek olan tek şey gösterdiklerin. Sevgi, gösterebildiklerimiz kadar gerçek ise ben sana tüm dünyayı göstermek isterim. Bitkileri, canlıları, ülkeleri, insanları ve de anıları… Çünkü sana duyduğum sevgi, tüm dünyayı kapsayacak her şey değişir, ben değişirim, sen değişirsin, biz değişiriz belki ama birbirimize duyduğumuz sevgi hep aynı samimililikte kalır. Değişim kötü bir şey değil elbet; kimi zaman hüzünlü, kimi zaman ise coşkulu. Ama insan her zaman bir nokta istemez mi geri dönebileceği? İşte benim o noktam sensin, hangi döngüye girersem gireyim, başında sen duyguları hissettim seninle, en çok sevmeyi sevdim seninle, birlikte sevmelerimizi. Her şeyden ırak, her şeye yakın. Bana yaşamayı sen öğrettin, renkleri tanımayı, varolmanın hafifliğini ve her şeyi olduğu gibi sevmeyi. Seni seviyorum mesajları kısa geliyor bana bazen, sığdıramıyorum sana olan aşkımı ekranlara ve sayfalara. Seni çok güzelsin, çok özelsin, çok farklısın ama her şeyden önemlisi, sen beni bütünlüyorsun. İkimiz bir araya gelince tamamlanıyor resim çünkü sen benim eksik parçamsın. Bir yapboz gibiyiz seninle, sen yokken bitmemiş bir resim, sonlanmamış bir şiir gibiyim…Gündüzleri seni düşünüyorum, öğlenleri ve geceleri de… Zaman akıp gidiyor, ben ise sana doğru akıyorum, tıpkı okyanusa kavuşmayı özlemle bekleyen bir nehir gibi. Sen benim ulaşmak istediğim noktasın, hiçbir engel durduramaz sonsuz olmasını isterdim, çünkü böylece sana her gün seni seviyorum diyebilirdim. Hayat sonsuz değil belki ama biliyorum ki benim sana olan sevgim sonsuz. Şimdi bu bedende, gelecekte bir bilinmezde, kalbim her zaman sana ait olan sevgim bir meyve olsaydı, nar olurdu. Sen onu açtıkça çoğalırdı, fazlalaşır ve binlerce aşk kelimesine dönüşürdü. Sana olan sevgim bir şehir olsaydı, İstanbul olurdu; manzaraları ile insanları büyüler, Fatih’i bile aşık ederdi kendine… Sana olan sevgim bir kitap olsaydı, “İki Şehrin Hikayesi” olurdu şüphesiz, tüm dünyanın okumaya duyamadığı. Sana olan sevgim bir şarkı olsaydı, dillerden dillere aktarılırdı sonsuzluğa kadar…Eğer seni seviyorum mesajları erkeğe söyleniyorsa ve bu erkek hayatın anlamı ise ne yapmak gerekir diye sordum dün bahçemdeki ağaca. Dedi ki bana, git kulağına fısılda, sana seni seviyorum demediğim her anı yırtıp atmak almak istiyorum hayatın tarih seviyorum dedikçe açılır kalp, gelişir ruh, büyür beden, evrilir dünya. Seni seviyorum demek açar tüm kapıları insanlığa, doğup büyürken insanoğlu, sevgi görürse yükselir yeni uçuyorum seni görünce. Gökyüzünde süzülüyorum özgürce, tüm dünyayı görüyorum yukarılardan, her yer sen, herkes sen. Seni seviyorum tüm bedenimle, asla bitmeyecek bir şekilde; tıpkı suda süzülen bir denizanası gibi açılıp kapanıyor kalbim coşkuyla, seni her gördüğümde. Aşkı Tamamlayan Seni Seviyorum Mesajlarıİnsan sevgilisine her gün güzel şeyler söylemek ister. Her geçer gün, bir adım daha yukarı çıkmak ister, bir kat daha koymak ister temelin üzerinde. Çok normal. İnsan, sevdiğine iyi hissettirmek ister. Kimi zaman değerli bir hediyedir bunun ifadesi, kimi zamanda bir araya gelmiş birkaç söz öbeği. Seni çok seviyorum mesajları düşünürken zorlanabilir insan, çünkü herkes kendini özgün ve farklı bir şekilde ifade etmek ister. Bazısı kelimelerde yeteneklidir, insanı sevinçten uçuran şeyler yazar. Bazısı lafazandır, bir konuşmaya başladı mı sevgilisi asla o an bitsin istemez. Kimisi zengindir, dünyayı önüne döker sevgilisinin. Kimisi ise fakirdir ama aşkı ile zenginleştirir dünyayı. Ne olursa olsun insan, her zaman ortak bir noktada birleşir, biz de ona sevgi bir ülke kurdum kalbimde, başkenti sensin. Kalbimden geçen yollar hep sana varıyor, hep senden benim başıma gelen en güzel şeysin şu hayatta. Bütün hikayelerin sonunda, tüm kelimelerin başında sen varsın. Seni çok seviyorum, tıpkı bir ağacın toprağı, tıpkı bir martının denizi, tıpkı bir bulutun rüzgarı sevdiği gibi…Sen karanlıkta açan bir gökkuşağı gibisin adeta. Renklerinle aydınlatıyorsun hayatımı, duygularımı ve ruhumu. Sen benim başıma gelen en güzel şeysin. Seni çok ve mutlulukla ilgili her cümle seni anlatıyor. Penceremden gördüğüm güneş yansıması, fark ettiğim değişik bulut, baharda açan ilk çiçek, şarkı söyleyen bir melek, yaz yağmurunun alnıma düşen ilk damlası… Hayatın tüm güzellikleri seni hatırlatıyor bana, küçüğünden büyüğüne tüm ayrıntıları ve şekilleri bana seni getiriyor…Sana olan sevgimi anlatmaya çalışsam ne kelimeler yeter ne de sayfalar. Seni çok seviyorum bal buluşunca kendimi buluyorum. Senin sözlerinle kendimi tanıyorum. Senin dokunuşlarınla kendimi hissediyorum. Seni çok sevgin ferahlatıyor kalbimi. Tüm sorunlarımı unutuyorum senin yanındayken, ruhumu besliyorsun varlığınla. Seni çok ama çok olduğun ne güneşe gerek var, ne de aya. Güzelliğin aydınlatıyor her olmayınca yanımda bir boşluk oluyor içimde. Karanlık, soğuk ve duygusuz bir boşluk. Sen o boşluğu dolduruyorsun sıcaklığınla, sevginle ve aşkınla. Seni her şeyden daha çok seviyorum ve bir resim ise eğer, sen varsın her yerinde. Dağlarında, ormanlarında, şehirlerinde ve yollarında. Tek bir çiy tanesinin üzerinde… Bir ağaç dalında şakıyan kuşların gözlerinde… Belki de tarlaları biçen bir işçinin terinde… Belki de pencerenin önünde oturan küçük bir kızın gamzesinde… Mutluluk ile her şey, senin ile ilgili birtanem…
Sevgiliye Maniler Sevsen de sevmesen de,Seviyorum demesen de,Ben seni seviyorum,Sen beni sevmesen de. beyzanur ekledi sümeyyemavi mavi mas mavigözleri boncuk mavibir gördüm aşık oldumşu gelen kimin yariHaKaN AyDoĞdUbenim sevdiğim birdireşibulunmaz bir güzelliktirona tek hediyemdirsol yanımdaki küçük kalbimdirEmreBahçede kokulu gülYine ötüyor sana bülbül Talibinden bir mektup varAl yazmalı AyşegülYahya Koza - Cinaslı manilerBen hayranım sürmegöze Sürme dedim sürme göze Yarim cahil pek inatçı Mil çekiyor sürmegözebetül erdemneden kondun a bülbül kapımdaki asmaya ben yarimden ayrılmamgötürseler asmayaBURÇİN ÖZCANacı biber yandı mektubu açınca,sevgilim yazdı dersin.
1153 Son Güncelleme 1905 TAKİP ET Sevmek bu kadar güzelse sevilen kişi kim bilir ne kadar güzeldir dedik ve sizler için bir yazı hazırladık. Artık, seni seviyorum sözleri için daha fazla yere bakmanıza gerek kalmadı. Sizler için sevdiğinizi ifade edebileceğiniz en güzel sözleri burada derledik. Sevgilinize tüm kalbinizle söyleyeceğiniz güzel sözleri bu yazıda bulabileceksiniz. Okurken büyük keyif alacağınız sözlerle onun kalbini bir kez daha kazanacaksınız. Seni Seviyorum Sözleri Sevgilinize gönderebileceğiniz bu sözler arasından kendinize en yakın bulduğunuzu seçip onu mutlu edebilirsiniz. Seni sevmemin en güzel nedeni, kalbimin en derinine vuran bir yakamoz olman. Gördüğüm en berrak rüya olduğun için seni seviyorum. İlkel zamanlar aşkın ne olduğundan bihaberken bir şimşek aydınlığında kalbime düşüverdiğin için seni seviyorum. Terazinin bir kefesine kalbimi, diğer kefesine aşkını koyduğumda dengelendiğini gördüğümden beri seni seviyorum. Kelimelerin gücüne, seni sevmenin insanda kanatlar çıkarıp uçurduğuna ve uzaylılara inanıyorum. Kalbimin en güzel köşesinde sana dair güzel şeyleri hissetmeyi ve seni seviyorum. Gezegenler dönmeyi bıraktığı anda dahi seni sevdiğimi hissettirebileceğimi biliyorum. Seni Çok Seviyorum Sözleri Onu ne kadar çok sevdiğinizi elbette hissettiriyorsunuz. Ancak bunu aşağıdaki cümlelerle dile dökmek de aranızdaki bağı güçlendirir. Seni çok seviyorum çünkü seni sevmek bana güzel güzel şeyler hatırlatıyor. Sol yanımın en güzel misafirisin, bu yüzden seni çok seviyorum. Seni çok seviyorum çünkü seni sevmek beni ayakları yere sağlam basan en mutlu insan yapıyor. Gözlerine bir kez daha bakıp seni çok sevdiğimi söylemek için mesafeleri arşınlayıp gelmek istiyorum. Seni çok seviyorum çünkü kalbimin çarptığı en güzel ritimsin. Yolun sevgiden geçtiği için kalbime giden en güzel rotasın. Sırf bu yüzden bile seni çok sevmeye değer. Ellerimin tuttuğu en hassas ellere sahip olduğun için seni çok seviyorum. Bir gün hayatın son bulacağından bahsetseler o son ana kadar senin gözlerine uzun uzun bakabilmek isterdim sevgilim. Çünkü sana bakmak bir mucizeye anlam yüklemek olduğu için seni çok seviyorum. Geçtiğimiz yolların bozkırı seninle çiçekleniyor sanki. Hayatımın yeni baharında uzunca bir süre kalmanı istediğimi biliyor ve seni seviyorum. Uyumadan sesini dinlediğimde mışıl mışıl pamuk yastıklarda yatar gibi hissettirdiğinden dolayı seni çok seviyorum. Beni en karanlık kuytularda olduğumu bilmeden bulup çıkardığın için seni çok seviyorum. Günlerime ve yaşamımın tümüne ışık olduğun için seni çok seviyorum. Bana her gün yeni bir keşfe açık olabileceğim yeteneğini kazandırdığın için seni çok seviyorum. Uzun Seni Seviyorum Sözleri Ben derdimi kısacık "seni seviyorum" ile anlatamıyorum diyenlerden misiniz? O zaman bu sözlere göz atıp içinden sevgiliniz için en güzelini bulacağınızın garantisini veriyoruz. Mutsuz olduğum her an bana kollarını açarak sığınılacak bir liman gösterdiğin için, ellerini her uzatışında beni uçurumlardan çeker gibi yakalayıp bırakmazcasına tuttuğun için ve kalbimin her çarpışında bana hislerimin ölümsüzlüğümü hissettirdiğin için seni seviyorum. Saç tellerinin nasıl özenle dizildiğini, onları avuçlarımın arasında tutarken hayranlıkla izliyorum ve seninle bu şekilde zaman geçirmeyi seviyorum. Tarafından tattığım her acının muhakkak bir gün güzel yüzüne bakmakla beni ödüllendireceğini biliyorum ve seni senden ayrıyken de seviyorum. Ellerimle mezarına toprak attığımı sandığım duygularımın seninle yeniden vücut bulduğunu gördüğüm o ilk andan beri kalbinin benimle birlikte çırpınma hevesini seviyorum. Özlediğimi hissettiğim anlarda gözlerimi kapar kapamaz aklımda gülümseyen yansımana sarılmayı seviyorum. Seni seviyorum çünkü seni sevmek bana ezelden beri var olan bir hikayeyi birlikte tamamlamak gibi geliyor. Sevgilim, seni sevdiğimi anlaman için sözlere gerek yok. Kalbinin sıcacık dokunuşlarında kendimi bulduğumu kalbinden bir bağla hissediyorsan bu zaten seni çok seviyorum demektir. Seni seviyorum çünkü kasvet dolu gecelerimi dolunay gibi aydınlatıp beni güneşli sabahlara uyanmam için teşvik ediyorsun. Hiçbir edebiyattaki hiçbir şiirin gözlerin kadar anlam yüklü olmayacağını bildiğimden senin gözlerini okumayı seviyorum. Seni seviyorum çünkü sıradan şeyleri yaparken bile, örneğin nefes alırken ciğerime sen dolduğun için kendimi dünya üzerindeki milyarlarca insandan daha şanslı hissettiriyor. Ben, yüzünde oluşan minik bir tebessüm için canımdan parçaların gitmesine razıyken senin benim parçalanmamı istemeyip aksine kendinden parçalarla beni tamamlamanı seviyorum. Seni çok seviyorum. Bir neden ve bir bahane aramaksızın içimden seni çok sevmek geldiği için çok seviyorum. Kısa Çok Seviyorum Sözleri Sevgim zaten kocaman, sözlerim az olsun ama öz olsun diyorsanız bu kısa sevgi gözlerini sevgilinize söylerken onu oldukça mutlu edeceksiniz demektir. Düşünüyorum... O halde kalbimdesin. Ellerini tutmanın ayaklarımı yerden kesmesi mucizesini fark ettiğimden beri seni sımsıkı seviyorum. Kalbinin minik bir kıpırtısının dahi benim için çarpması ihtimalini seviyorum. Ellerini tuttukça güçlenmek seni sevmenin en belirgin yanlarından. Geceme gündüz oluşundan dolayı seni çok seviyorum. Seni bir çocuğun ilk bisikletine binme heyecanı kadar heyecanla seviyorum. Özlediğim her anın sana kavuşarak biteceği mutluluğuyla kalbimi avuçlarında tutuşunu seviyorum. Seni seviyorum çünkü seni sevmek dünyanın en müthiş hissi. Kırılan yerlerimden öperek beni iyileştirme gücüne inandığım için seni çok seviyorum. Hayatıma anlam katan bir çift göze sahip olduğun için seni sevmeyi bir şans olarak görüyorum. Ruhuma kattığın tüm güzelliklerin mimarı olduğun için seni seviyorum. Sen tarafından değer görmeyi ve senin sıcak kalbini avuçlarımda tutmayı seviyorum. Seni en sevdiğim tatlının son lokmasını paylaşacak kadar çok seviyorum. Seni o kadar çok seviyorum ki seni sevmek bir insan olsa muhtemelen ben olurdu.
–Seni seviyorum. Sen de beni portakal ağacının hayatı boyunca yetiştirdiği portakaldan sonuncusu ol ve C vitamini olarak girdiğin vücuttan büyük bir fikir olarak çık; Esatir-i Yunaniye seni de için… Bir zeytin fidanı dik, zamanla ölmez ağacı’ olur adı; en az yıl yaşar ve yaşadığı zaman boyunca da hiçkimseyi öldürmez. Benim için bir cümleden ibaret olacağına, işçiliğiyle göz kamaştıran bir anafikir balıkçılardan dinlediğin bir efsaneyi hatırla ve suyun altında burun buruna geldiğin bir orfozun gözlerine bakıp “Neden öyle büyük büyük bakıyor?” derken, suyun altında bir denizkızı gördüğü için öyle bakıyor olabileceğini Dağının eteklerinde sakız reçeli, mor kekik, kuru incir, zeytinyağı, limon kekiği ve adaçayı satarak ailesini geçindiren ve okul masraflarını dahi kendisi çıkartan 12 yaşındaki bir çocuk çocuk ol ve kafiyelere tütününden deniz atı daha iri cüsseli bir adamla güreş “Sefil” olan mutlu bir fil çiz. Hava antik kentine, “tarihi eser kaçakçısı” şüphesiyle tutuklanabileceğine aldırmadan, kapıları kapandıktan sonra tel örgülerinin altından sürünerek kaçak Athena Tapınağı senin en güzel manzarasına karşı o gece kırmızı şarap iç; yıldızlar altında Zeusa bir dal sigara kurban kitapçıya uğra ve daha önce okuduğun ve sevdiğin ve bu yüzden bir arkadaşına da okusun diye ödünç verdiğin bir kitabı, sana geri dönmeyeceğini bildiğin için yeniden satın kitabı bir başkası istiyorsa da, onun gözlerine baka baka o kitabı ver ona ki alnında kocaman kocaman harflerle ENAYİ ol çünkü bilgelik enayilikten gurur duy; şark kurnazları için hayatın kontenjanı hiç onur bugün saraylarda oturanların yaşaması için verilen her savaşta, o evlerde yaşayanların dedeleri öldüler. Gecekondularla onur duy çünkü gururla gösterilen şu apartmanlar denizinde, gecekonduların bahçelerinde halen en az üç kavak, beş erik ağacı, bir o kadar da sebze meyve ve çiçek sürüsü var. Köpeklerininse tasması köpek ol, Diyojen seni hükümdarlarının kendilerine niçin “zil-ullah-ı rûy-i zemîn“ yani “Allah'ın yeryüzündeki gölgesi” dedirttiklerini düşün ve sen kendine böyle dedirtmeye çalışsaydın, seni nasıl da taşlayarak öldüreceklerini;bir cümlenin nasıl da ölümcül bir gücü olabildiğini ve her cümlenin, coğrafyasına ve makamına göre değişen anlamlar de beni devranına hû Ayvazovski olsun, dalgaların boyu birkaç metre olmasına rağmen “Üşürüz” diyen arkadaşlarına baka baka suya gir.“Hasta olursun” desinler, hasta vakti, dalgaların üzerinden uçuşan kelebeklerden boynunu, dumanlı kuvarslar avuç içlerini öpsün. Lapis lazuli taşından bir kolye ucu yap, belki milyon yıl sonra bir arkeolog, senin için “bu insanın Uzak Doğuyla bir bağlantısı olabilir” şeklinde yanlış bir tahmin yürütsün. Urfa Göbeklitepedeki dilek ağacının dibinde hayatının en demli çayını iç; çay sevmiyorsan, hayatında ilk defa mırra kayıp heykeli Palladion sen ol ama seni hiçkimse kanatıp da birbirlerinin kanlarını emerek kan kardeş olanların makamını, kardeşlik için yakılan şarkıların meyanını iliklerine kadar hisset. İspanyolların her “Olé!” deyişlerinde aslında “Allah” diye bağırdıklarını biliyorsan, yolun Endülüs coğrafyasına mutlaka düşsün; bir akşamüstü çiçekler ve kadınlar arasında flamenko izliyorken, topukları yere vuran o İspanyol ’gypsy’, seni hiç anlamadığın ama çok iyi tanıdığın bir dilde çağırsın kendine. Hiç tanışmamış olsalar da tanışmadan birbirini tanıyan insanların, birbirlerine ait anlamları binlerce yıldır kendilerinde barındırdıklarını gör. “Bazıları köle olarak doğar” diyen Aristonun, vasiyetnamesinde “kölesinin serbest bırakılmasını” isteyişindeki o gülünç hikâyeyi düşün; 23 bıçak darbesiyle öldürülen Sezarın ardından, “Sezar’ı sevmediğimden değil, Roma’yı çok sevdiğimden” diye bağıran Brütüsün telâşını. Beni çok sevme. Bir kitap yaz; son cümlesi “gök gürültüsü” olsun. Marsilya kentini kuran bir Foçalı ol; Roma kentini kuran Antandroslu bir Troya kaçağı.“Omnia mea mecum porto” yazılı bir dövmen olsun; okuduğun o çok sevdiğin kitapta adına en çok üzüldüğün karakterin adını taşıyan bir de teknen;Samoslu Epikürosu ve tüm bahçe filozoflarını kıskandıracak kadar güzel bir de ve sofralık üzüm, erik, zeytin, iğde, nar, ayva, antepfıstığı, incir, şeftali, satsuma, limon, sakız, buhur yetişsin o yeşile çalan bahçede; o bahçenin orta yerinde de korkuluk diye diktiğin bir faltaşı, bir Priaposheykeli Priaposun kocaman penisi, ölüme meydan rüzgârları, bahçenin kokularını karşı adalara halkı senin bahçenin kokuları nedeniyle mis kokan adaları için “Moshos” roka mutlaka olsun. Bahçenin zeytinlerinden taşbaskıyla elde ettiğin erken hasat zeytinyağına doyur fazlaca kaçırıyorsan, eskilerin “kinara” dedikleri enginar, bahçenden eksik sevgilin olsun ya da olmasın; sen de beni kadar sömürüldükten sonra bile, ben de dahil hiçkimseye borcun da saçların bugün dağınık güzel kalçalar sana da ilham versin.“Benden ne istersin?” diyen Büyük İskendere, “Gölge etme, başka da ihsan istemem” dediği için; İskendere “İskender olmasaydım, Diyojen olmak isterdim” dedirten bir fıçı filozofuna dönüşsün arayan kuşları Kaf Dağının ardına götüren bir Hüthüt ol; bir şehzadenin başına konmuş güzeller güzeli bir Hümâ; yedi vadili ahir zamanda, kalbur samanda keyif çat ki seni masallardaki tembel ağustos böcekleri bile tanışmayacağın ve tanımadığın insanlar, en olmayacak duandan sonra bile gizlice “amin” Kolombun haritalarını ele geçirdiği zaman, Piri Reisin gözlerinin nasıl da parladığını hayal et ve gözlerin hep öyle parıldasın çünkü gözleri parlayan insanın yaşı güleryüzüyle para üstünü uzatan kasiyere, sen bir buçuk defa az yüz kiloluk bir yayın balığının, o tuhaf bıyıklarıyla, bir Osmanlı beyefendisi gibi sular altında sergüzeşte dalmışken, tavladığı dişi yayın balıklarının yaptığı tatlı nazı ordularının üzerine yürüyen Skamandros nehri gibi savaşına karışma, bırak da ne bok yerlerse yıldızlı gökkubbede, güneşten ve aydan sonra en çok parlayan sen ol;Afroditten al adını; sana Venüs yıldızı desinler; çobanlar seni “çoban yıldızı” diye sevsinler, akşamcılar “akşam yıldızı” diye; sabah namazına kalkan hacılarsa “sabah yıldızı”.Beni sen de İdada yap ama Erisi bile davet olamıyorsan bile, pek de güzel uydurulmuş bir yalan bir “metiokos” yani bir liman haytası olacaksan da, ellerin ayakların yine de bakımlı eller ve ayaklar, fonksiyonelliğe meydan işini severek ve hakkını vererek yap; orospuluğun orospusu ol; Periklesin karısı Aspasia, İskenderin anası Olympia dahil tüm heteirler seni daha fazla daha çok hakkını yine de sen zeytinin çekirdeğini avcuna tükürürken, tufandan sağ kurtulan bir güvercinin onu tükürüp de zeytin ağaçlarını tüm devrana nasıl da peydah ettiğini tasavvur yüzyılın Oscar Wildeı sen ol, havandan geçilmesin; ölürsen, mezar taşında ruj izleri eksik güzel şiirler yazıyor diye mor kahküllü, bal gülüşlü, arı Sappho olmaya çalışma; bu defa, Lesboslu şair güzelim Sapphonun güzeller güzeli manzarası olmaya çalış.“Üç güzeller yarışması“ndaki altın elmayı, “üretim hatası var” diye Hermes’le Zeus’a geri hükmünü Parise bırakma, güzelliğin hükmünü veren sen Hypatiadan daha güzel olmaya çalışacağına, ondan daha bilge olmaya ya da bilgelik uğruna dağları delmene gerek yok; dağlarda birkaç gün geçirmen ve kendini kendine doğru adımlaman zannı altında ol, pirinin aşığın de beni sevme; ben seni bugünlük keyfine acıkırsa da hayatında ilk kez meyveleri dalındayken basa yemek yeme ama rüyanda şu pırıl pırıl dolunayı kurabiye gibi yediğini gör; deniz seviyesinin 39 kilometre üstündeyken bile dünya senin olsun; Babil Kulesi bile zevke gelip yeniden suları üç kere çekilip, beş kere çatlıyorsan da heykelini Rubens kedi ol, gezdiğin tüm çatıların kiremitleri çıtır çıtır şarkılar yalan uğruna yaşayacağına, seni sen yapan bir tek gerçek uğruna yemek yap çünkü fırın canlı çiçekler mutlaka olsun çünkü çiçeğin canlısını sevmek aşk-ı ön yüzüne resmini yontacakları kadar ünlü değilsen, Efes paralarındaki arı figürü kadar ünlü antik adı “Alyscamps“ın döne dolaşa nasıl olur da Paris Champs Elysee’nin “Elize“sine evrilebildiğini okumamışsam, bana Sabahattin Alinin Kürk Mantolu Madonna’sını hediye delirmemişsem, beni zeytin, defne ya da mersin yapraklarıyla yaptığın çelenkleri saçlarının hemen üzerine koyarak kutla; aralarına birkaç ölü arı serpiştir ama arıları deli diyene, sen divaneyim de.“Lykia Yolu’nu yürüyeceğim” deme, hiç değilse bu yaz, bu defa yürü o Atayın Tutunamayanlarını artık yazamıyorsan bile, bir kitap yazsaydın, adını ne koyabileceğini düşün ve bir kenara not et; kulübe hoş geleceksin, çünkü artık bir kitap yazmaya başlamış de beni sevme,n’olursun…Hellenin de boğulduğu yer Hellespontun en dar yeri Sestos ve Abydos arasında boğulan Hero ve Leandros için yas tut mesela; Kala-i Sultaniyye sana eşlik eder; muhtemelen aynı yeri yüzerek geçmeye çalışacağım, bir mayıs akşamına dünyanın tüm çatışması ve kederi, rind ile zâhid arasındaki haldedir; Dionysos Bacchus olamayacağını biliyorsan, adı Bakkahilerden, yani Bakhalardan, yani İbbakilerden, yani Zembekikoslardan gelen bir Zeybek ol;“Evohe!” diye bağır, harmandalına gönlünü ver;zeybeklerin başlarındaki çiçekli yazmaların, aslında, antik dünyada Bakkahi’lerden kalma çiçek çelenkleri ve asma yaprakları olduğunu bil ve zeybekleri oynayan zeybeklerin, kollarını her havaya kaldırıp yere çöktüklerinde, aslında, şaraplık üzümleri toplayıp sepetlere koyduklarını ve yeniden ayağa kalktıklarında da o üzümleri şarap olsunlar diye ezerek kendinden geçen Dionysos alaylarına karıştıklarını gör. Madde ve mâna ayrımında Dionysiak şölenlere ruhunu ve bedenini aşkına;yer gibi kertil, toprak gibi savrul; mey gibi ak, sel gibi vur!“Âteş-i ıskest ke’nder ney fütâd, cûşiş-i ışkest ke’nder mey fütâd”ı ezberlemene gerek yok; anlamını bilmen nalı şeklindeki bir şölen masasının etrafında yaptıkları “aşk”konuşmasına, “Bugün neyi övelim?” diye başladıkları için bile, Platonun Şölen isimli diyaloğunu okumayı her dem önce 585 yılının 28 Mayısında güneş tutulması olacağını önceden hesap eden adam, Miletli Thales, “her şey sudur” diyorsa; vardır elbette bir bildiği daha;madem böyle, bu su metaforunun bir ucundan tut ve suyun altında yıkanıyorken, kendinin de tamamen su olduğunu düşün; epey da ben söylüyorum sana, Thales altında değil de denizin ortasındaysan; suyun yüzeyine sırt üstü yat ve gökkubbeye bakıyorken, boşlukta uçuyor olduğunu düşün; gülümseyeceksin…Su gibi olursan eğer, kalbinle düşünecek, beyninle gelecek, felsefeyle ileri derecede ilgilenen herkesin “bilge” olmadığını anlayacaksın;kocaman profesörlerin bile birer zavallı mutlak bir inançla bağlı olan ve bugünkü birçok tarikatın da kökeninin dayandığı Pisagor efendiyi düşünDik kenarları 1 birim olan bir dik üçgenin hipotenüs uzunluğunun rasyonel bir sayı olmadığını kanıtlayan öğrencisi Metanpontumlu Hippasusu, sırf bu yüzden bir kaşık suda boğmadı mı? Pisagor bir katildi ve filozoflar da dahil her insan, bir kaşık suda boğma heveslisi bazıları da vardır ki felsefelerinin tutarlılığı uğruna, Empedokles gibi de Etna kraterinin ağzından atarlar ağzına geldiğin vakit, Empedoklesi ve bizi Adası'na bir gün düşerse yolun, halen dumanı tüten Nea Kamenivolkanına bakıp, Firostefani sırtlarına kurularak kayıp kent Atlantis'i ve bizi ve tılsımlar aklının bir köşesindeyken, bana en büyük yazarların ve filozofların gözleriyle giyindiğin zamanlardaysa en yükseklere kurul; senin makamın için “post nişin” yükseklerdeyken çamurun dibinin parlak olduğunu unutma çünkü makamının yüksekliğine bu gözünü alamadığında dahi, Dionysos alaylarında saf yalnızlığına, ormanların kalabalığına aldanma; aslında her ikisi de senin toprağa gömsen bile nereye gömdüğünü de beni sevme, ben seni gelir, sana şiirlerden börekler açarım. Pers topraklarına kadar uzanıp Sohrabtan bir iki satır bile okurum; Hayyam efendi dahi bizi bir akordeon sesi duyulur bir zaman bir akordeon sesi duysam, durur durdurmak için akordeon de beni sevme, ben seni cuma ve ne dediğimi bilmiyorum; zürafalar yine gümbür gümbür bulut şair Pindarosun evi gibi dikilmezsem de benim adım cihanda sulhdeğil!Ne zaman bir gemi görsem, yeni Troya'yı kurmak için denizlere açılmayı kafasına koyan bir Aeneas zaman bir gemi görsem, Harara kaçmayı kafasına koyan acemi bir Rimbaud sözcüğünün, “Acem“den gelip gelmediğini de düşünmeden içinden, üstünde dev balinaların yüzdüğü, kiklopların cirit attığı dev portolon haritalar çizer, riskli rotalar sözcüğünün etimolojik kökeninin, Portekizli denizcilerden gelip gelmediği takılır aklıma bu gün bir buçuk hayalperestsem eğer, Afrika haritasını fillerin kulağına gelir, Kserkes gibi de kabaran denizleri gelir, “gibi” olmam, “ta kendisi” olurum;İthakaya varamayan gemilerin tayfası, cennetten kovulanların de beni sevme, ben seni gidişle yemediğim halt “uçutturma” bile kurulur, köprüler yakılar yakan, tılsımlı bakılar bakan yaşlı bir ’şaman’a kemiklerim derinleşir; belimdeki venüs gamzeleri de beni sevme, ben seni severim. Çünkü sevgide demokratlık diye bir şey halinde ayar, sevme halinde ölçü ortasını bulamadık diye, Aristoteles efendi bize bu yüzden, “Demokrasi” diye diye kıçını yırtan, gözleri döne döne dört dörtlük bir “tiran“a dönüşen o adama seve seve meydan okurum.“Köle ahlâkı“yla değil de “efendi ahlâkı“yla meydan oku sen de ve bu sistemde senin efendin olmuşların efendisi olmadan da bu hayatı terk ol ki yapayalnızsın bu ol ki yapayalnızım bu savaşında sana başarılar dilerim. Yalnız savaşımda kendime başarılar dileklerim bize mikron mikron güç veriyorsa, artık yalnız değiliz ve başlasın çünkü kazanacağız ve çok kalabalık çünkü devrim başıbozukluk Herakleitos bile devrimle çelengini ben örerim mersin Himalayalara kadar uzanan 15 yaşında bir yeter ki beni de seni sevmeler diktasını ilân günlerinde, git okulunu falan as örneğin. Okulun yoksa da işinden istifa de yoksa bu durumu sanata dök; işin sanatın olsun, seni sevmek de benim ayaklarına ben yaparım en güzel masajları. Dithyrambos, bağbozumu şenliklerini etme; parasız da kalmayız; parasız kalacaksak da aç ve keyifsiz kalmayız; denizlerin balıkları ve ormanların meyveleri halen canlı ve güvercin yumurtası büyüklüğündeki üzüm taneleri halen bozulmuş halen yatılabilecek ve cırcır böcekleriyle panik ataklar yaşayabileceğimiz kadar geniş…Ben seni böyle de severim ve panlar, kendi çıkardıkları sirinks seslerinden panik içinde böcekleri, cırcır böcekleri ve çekirgeler, kendi çıkardıkları cırsesinden böcekleri üçer beşer deniz fenerine o aralar hiç oralı olmayız ve üstümüzü gece bir yerlerden bir lir sesi ne zaman bir lir sesi duysam, durur ne zaman bir şeyi durup da dinlesem, ona aşık hem liri, hem de seni sever.“Git, bir işe yara” diyenlerden de olamam.“Git, bir şişe şarap aç” derim; daha iyi. En nihayetinde, kitabımızda "in vino feritas” yazdığı için, "in vino veritas“ yazılı durur bizim bağımızın bahçemizin kapısında; sen beni sevmesen de olur, çünkü benim için güzel olan, “salt fonksiyonel olmayan“ için güzel olan, “yüzde elli tahmin edilebilir ama yüzde elli öngörülemeyen olan“ın üzümün bile güzel tanesi, mücadeleyi sevenidir. Azıcık güneş görmek için, en soğuk iklimde bile kendisini için güzel ol; bir fırtınanın başlatıcısı bir kelebek. Ben süt beyaz omuzlarının üzerine cupidonlar bile daktiller dökerim, sen bir işe yaramasan da sevgide işlevsellik yoktur ve benim işim güzeli Hitler, sokakta Shakespeare, yatakta Hector için beş para etmesem de olur, çünkü seni seviyorum. ”Pes sühan kütâh bâyed vesselâm“”Ben de seni” deme; bana aniden bir şeyler Önen 2. 11. 2012, Cuma - Çankaya, Ankara* Bu yazımın kısa versiyonu, L-Manyak Dergisi Nisan 2015 sayısında yayımlanmıştır.
seni seviyorum sen de beni sevme