Duvardaiz bırakmayan yapıştırı? mavi_karanlik. Xper 5. Selam Arkadaşlar; Duvara birçok şey yapıştırasım var ama iz kalıyor. Ayrıca bantlı görüntü hoş durmuyor. Bunun için bir tavsiyeniz var mı?
Vileda%30 Mikrofiberli Temizlik Bezi 5+1'li Paket uygun fiyatla Avansas'ta. Tıkla, 1 iş gününde ücretsiz teslimat avantajıyla satın al!
clineca Örümcek ağı estetiğiyle, ameliyatsız bir şekilde daha genç ve sıkı bir cilde kavuşmak, hafif çizgilerden ve sarkıklıklardan kurtulmak mümkün. Üstelik yalnızca 30 dakikada! Örümcek ağı estetiği, ameliyatsız bir estetik tedavi yöntemidir. İlerleyen zaman, hepimizde çeşitli değişikliklere yol açıyor.
Corian gaz emisyonu yapmayan, kimyasal atık içermeyen bir malzemedir. Yakıldığı zaman karbon oksitlerini serbest bırakır ve havaya yayılan dumanın rengi çok açıktır. Zararlı gazlar içermeyen Corian tezgahlar, halka açık alanlarda, mağazalarda ve hastanelerde güvenle kullanılabilir.
Watchon. 0:00. 1:22. 0:00 / 1:22. •. Live. •. Meme onarımını özellikle plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahi eğitimi alan uzmanların yapması gerekir. Çünkü kadın meme yaptırırken orijinal memesini yeniden kazanmak ister. Her kadının meme ölçüleri, volümü, bedeniyle olan uyumu farklıdır.
Fast Money. Doku yapıştırıcısı yeterli olmaz mı? Dikiş yerine ne sıklıkla pansuman yapmalı? Dikişler ne zaman alınmalı? gibi tüm sorularınızın cevabı burada İçindekiler1. Dikiş atılmasa olmaz mı? Atılmazsa ne olur?2. Dikiş atılırken uyuşturuluyor mu?3. Dikiş atılırken ağrı olur mu? Ağrı yok ancak dokununca hissediyorum normal mi?4. Dikiş atılmadan önce kullanılan uyuşturucu madde acıtır mı?5. StaplerTel dikiş – Tıbbi Zımba nedir? Stapler uygulanabilen bölgeler nelerdir? Stapler uygulanması ağrılı mıdır?6. StripDikiş bandı ne zaman tercih edilir? Ağrılı mıdır? İz bırakır mı?Peki hangi vücut kısımlarına strip atılabilir?7. Dikiş mi? Strip mi? Stapler mi?8. Doku yapıştırıcısı nedir? Hangi durumlarda tercih edilir?9. Dikiş iz bırakır mı?10. Hangi bölgeye kaç numara iplik ile dikiş atılmalıdır?11. Kaç tip sütur ipliği çeşidi var?a. Emilebilir ipliklerb. Emilemeyen iplikler12. Ne zaman emilebilen ne zaman emilemeyen dikiş atılır?13. Emilebilen ve emilemeyen ipliklerin avantaj ve dezavantajları nelerdir?a. Emilebilen ipliklerb. Emilemeyen iplikler14. Dikiş atılan yere kaç gün su değdirmemeliyiz?15. Dikiş atılan yeri kapatıp su değmeyecek şekilde duş alabilir miyiz?16. Dikiş atılan yere pansumanı nasıl yapmalıyız?17. Dikiş atılan yere ne sıklıkla pansuman yapılmalıdır?18. Pansuman sırasında dikkat edilmesi gereken şeyler nelerdir?19. Dikiş atılan yerin üzerini kapatmalı mıyız?20. Dikiş, atıldıktan kaç gün sonra alınmalıdır?21. Dikiş zamanında değil de erken veya geç alınırsa ne olur?22. Sıkı pansuman nedir? Ne zaman yapılır?23. Yakınlaştırma süturu nedir? Ne zaman atılır?24. Tetanoz aşısı olmalı mıyım?25. Acil servise başvurdum. Elimdeki/bacağımdaki kesi için plastik cerrahisinin görmesi gerektiğini söylediler. Hangi bulgular varlığında plastik cerrahisi görmelidir?26. Acil servise başvurdum. Elimdeki/bacağımdaki kesi için kalp damar cerrahisinin görmesi gerektiğini söylediler. Hangi bulgular varlığında kalp damar cerrahisi görmelidir?27. İz kalır diye çok korkuyorum. İz kalma riskini azaltmak için ne yapabilirim?28. Dikiş yerimin etrafı kızardı ve içinden beyaz akıntı geliyor. Ne yapmalıyım?1. Dikiş atılmasa olmaz mı? Atılmazsa ne olur? Kesilerde yara dudaklarının ayrılıp ayrılmadığı göz önünde bulundurularak dikiş atılıp atılmamasına karar verilir. Dikiş atılmazsa yara enfeksiyona açık hale gelir ve mikroplar kana dolayısıyla vücuda kolayca yayılabilir. Yara iyileşmesi ve kesi dudaklarının kapanması gecikir, kesi bölgesinde daha belirgin bir iz kalır… Yapılması gereken sakince doktorunuza danışmak ve önerilerini ciddiye almak… 2. Dikiş atılırken uyuşturuluyor mu? Elbette! Dikiş atılması gereken yere lokal uyuşturucu maddeler verilerek dikiş atılacak bölge uyuşturulur. Acil servislerde en sık kullanılan lokal uyuşturucular lidokain ve prilokaindir. Bu tür uyuşturucu maddeler uygulandıktan 15-20 saniye içerisinde etkisini gösterecektir. 3. Dikiş atılırken ağrı olur mu? Ağrı yok ancak dokununca hissediyorum normal mi? Dikiş atılmadan önce yapılan uyuşturucu etkisiyle dikiş atılırken ağrı olmayacaktır. Lokal uyuşturucu maddeler ağrı hissini ortadan kaldırdığı için ağrı olmaz. Söz konusu lokal uyuşturucu maddeler dokunma hissini ortadan kaldırmadığı için hasta o bölgeye dokunulduğunu hissedebilir. Ancak ağrı hissini ortadan kaldırır. Korkulacak bir durum yoktur. 4. Dikiş atılmadan önce kullanılan uyuşturucu madde acıtır mı? Lokal uyuşturucular sinir uçlarının ağrı hissini iletmesini önlemek amacıyla kullanılır. Ancak bu uyuşturucuların lokal olarak enjektörlerle uygulanması esnasında bir miktar ağrı olabilir. İyi haber bu işlemden sonra ağrı hissetmeyeceksiniz. stapler tel dikiş – tel zımba5. StaplerTel dikiş – Tıbbi Zımba nedir? Stapler uygulanabilen bölgeler nelerdir? Stapler uygulanması ağrılı mıdır? Stapler uygulanması daha çok skalp dediğimiz kafanın saçlı kısmında uygulanır. Ağrılı ancak hızlı uygulanabilen bir yöntemdir. Acil durumlarda kanama durdurulmasında tercih edilebilecek hızlı ve etkli bir yöntemdir. Kafa haricinde sırt, uyluk ve bacak bölgesine de uygulanabilir. 6. StripDikiş bandı ne zaman tercih edilir? Ağrılı mıdır? İz bırakır mı? Strip dikiş bandı atılabilmesi için gereken belli şartlar vardır Bölgenin doku gerimi az olmalıdır.*Yara düzgün olmalıdır. **Dokunun hareket miktarı az olmalıdır.** *Doku gerimi dokuyu bir arada tutmaya yarayan kuvvet olarak değerlendirilebilir. Doku gerimi fazla olan yerde doku bütünlüğü bozulunca dokuyu bir arada tutmak gereken kuvvet doku gerimi ile orantılı olarak artacaktır. Çünkü doku gerimi, dokunun normal pozisyonda tutulabilmesi için gereken kuvvetin ölçütüdür. Örn Eklemlerin hareketli dış kısımlarında doku gerimi fazladır ve strip önerilmez. ** Hareketli yerlerde doku hareketi fazla olduğu için hareketle birlikte strip’in açılıp etkisini kaybetme olasılığından dolayı hareketli bölgelere sütur önerilmez. Peki hangi vücut kısımlarına strip atılabilir? Yüzde alın, çene, boynun ön kısmı, gövde ve uzuvların eklem dışı bölgelerine strip uygulanabilir. Ancak en sık olarak yüzdeki kesilerde tercih edilir. Özellikle çocuklarda hızlı kullanıldığı, ağrısız olduğu için kullanımı sıktır. Strip uygulanırken ağrıya neden olmaz. Normal bir yara bandı kullanıyor gibi düşünebilirsiniz. Ağrısız olmasından dolayı uygun vakalarda çocuklarda sıkça kullanılmaktadır. Not Strip bazı durumlarda stapler veya dikişe alternatif olarak tercih edilebilir. Ancak strip tercih edildi diye hiç dikiş izi kalmayacak diye düşünmemeliyiz. Ancak unutulmamalıdır ki düzgün yaralarda iz kalma ihtimali daha düşüktür. Dolaylı yoldan strip için aday olan bir yaralanmada veya strip kullanılan kesilerde daha az iz kalacağını söyleyebiliriz. Yaralanma çeşidine göre belki de gözle görülebilecek hiç iz kalmayacaktır. 7. Dikiş mi? Strip mi? Stapler mi? Aslında böyle bir soru sorulması gereksizdir. Çünkü dikiş, stapler, strip tercih edilecek bölgeler ve durumlar bellidir. Klinisyen tarafından olabildiğince en iyi doku iyileşmesini sağlayacak, en ekonomik, en hızlı, en ağrısız yöntem tercih edilir. Örneğin strip ile iyileşebilecek yara varlığında ne dikiş ne de stapler tercih edilir. Bu tamamen yaranın durumu ile alakalı bir durumdur. Unutmayın şifa dağıtmayı amaçlayan hiçbir kimse hastasının acı çekmesini istemez. 8. Doku yapıştırıcısı nedir? Hangi durumlarda tercih edilir? Japon yapıştırıcısı’ günlük hayatta da çokca kullandığımız kuvvetli bir yapıştırıcı araçtır. Doku yapıştırıcısı da tıbben kullanılan steril bir japon yapıştırıcısı olarak düşünülebilir. Yara dudaklarının birbirine yakın olduğu, düzgün kesilerde, yara geriminin az olduğu yerlerde tercih edilebilir. Strip alternatifi olarak değerlendirilebilir. Zaten yara bakımında kullanılan strip, dikiş, stapler, doku yapıştırıcısının hepsi birbirinini alternatifidir, aynı amaç için kullanılmaktadır. Ancak kolaylığı, ağrısız olması ile en çok benzerliği strip-doku yapıştırıcısı ikilisinde görmekteyiz. 9. Dikiş iz bırakır mı? Evet. Çıplak gözle görülmeyecek kadar az ya da uzaktan bile belli olacak kadar çok olabilir ama evet iz kalacaktır. Hiçbir kimse dikiş atılan bölgede iz kalmayacağının garantisini veremez. Çünkü doku bütünlüğü bozulan yerde elbette iz kalacaktır. Ancak bu gözle görülebilecek kadar fazla olabileceği gibi sadece dikkatli bakıldığında görülebilecek kadar önemsiz iz de olabilir. İz kalma miktarı yaranın şekline, derinliğine, kullanılan iplik materyaline göre, dikiş atan kişinin becerisine göre, dikiş yeri bakımına…vs göre değişebilir. Deneyimli ellerde atılan düzgün dikişlerle birlikte düzeni aksatmadan yapılan dikiş bakımı ile birlikte minimal bir iz kalacağını söyleyebiliriz. Hatta belki de iz görülmeyecektir. 10. Hangi bölgeye kaç numara iplik ile dikiş atılmalıdır? Vücudun farklı bölgelerine farklı numaralar ile dikiş atılır. Dikiş iplikleri 0’dan 12’ye kadar değişmektedir. 1/0, 3/0, 12/0 şeklinde adlandırılır. Kalınlığı 0’dan 12’ye doğru gidildikçe azalan dikiş ipliklerinin kullanım alanları da farklıdır. Örneğin mikrocerrahilerde 7’den 12’ye kadar değişen kalınlıkta iplik kullanılabilir. Ancak bizim konumuz olan acil servislerde acil doktorunun veya herhangi bir acil tıp ekip elemanının uyguladığı dikişler olduğu için o konu hakkında bilgi verelim. Acil servislerden çok kullanılan iplikler 1-2-3-4-5-6 numaralardır. Bölge bölge farklılık gösterdiğini belirtmiştik. Örneğin yüz dikiş açısından kozmetik problem teşkil edebilecek en riskli bölgelerden biri olduğundan dolayı diğer bölgelere nazaran daha ince iplikler tercih edilir. Gelin tek tek bölgeler hakkında kısaca konuşalım Yüz için 5/0 veya 6/0Eller için 3/0Kol ve bacaklar için 4/0Karın duvarı 2/0 veya 3/0 Not Bahsedilen bölge ve iplik numaraları dokunun hareketliliğine, kalınlığına…vs göre belirlenmiş kitabi bilgilerdir. Tıptaki diğer şeylerde olduğu gibi dikişte seçilen iplik numarası da değişmez kurallar içerisinde değildir. Hasta ve yaranın durumuna göre farklılık yara dudaklarının fazlaca ayrılmış olduğu kol ve bacak gibi yerlerde 4/0 yerine 3/0 kullanılabilir. Ya da yüzdeki herhangi derin bir kesi için 4/0 kullanılabilir. Neden? Çünkü kullanılan iplik materyalinin kalınlığı değiştikçe iplik dayanıklılığı da değişecektir. Yara dudaklarının birbirine kavuşmasını sağlayacak dayanıklılıkta olan en ince iplik tercih edilir. 11. Kaç tip sütur ipliği çeşidi var? Temelde emilebilen ve emilmeyen dikiş ipliği olmak üzere ikiçeşit sütur ipliği vardır. a. Emilebilir iplikler Dexon Glikolik asityapıdaVicryl Poliglaktin yapıdaPDS Polidoksanonyapısında b. Emilemeyen iplikler İpekEthibond PolyesteryapısındaEthilon NaylonyapısındaProlene Propilenyapısında Not Biyolojik orjinli “katgüt” emilebilir bir iplik çesidi olmakla birlikte artık kullanılmamaktadır. 12. Ne zaman emilebilen ne zaman emilemeyen dikiş atılır? Emilebilen iplikler, emilmeyen ipliklere göre daha az doku reaksiyonuna neden olduğu için iç organlardan ziyade daha çok yüzeyel yaralanmalarda ve cilt altı kesilerinde onarım amacıyla kullanılır. Emilemeyen iplikler el, kol, ayak, bacak, yüz, vücudun kıvrımlı bölgeleriyle; ağız, burun gibi mukozalarda kullanılır. 13. Emilebilen ve emilemeyen ipliklerin avantaj ve dezavantajları nelerdir? a. Emilebilen iplikler Daha az doku reaksiyonuna neden dokucilt altı doku dikişleri için tercih dikiş olduğu için sonradan alınması gerekmez. b. Emilemeyen iplikler Doku içinden geçişleri çok iyidir. Kolayca fazla doku reaksiyonuna sebep ayası, ayak tabanı, mukozalar dediğimiz ağız-burun gibi keratinize cilt tabakasının olmadığı yerler ve intertriginöz bölgeler denilen kasık, meme altı, koltuk altı gibi katlantı yerlerinde vücudun birbirine sürtünen yüzeyleri dikiş olduğu için sonradan alınması gerekir. Doku reaksiyonuna sebep olma, bir cisim için vücut tarafından o kadar fazla yabancı bir tehdit olarak algılanma demektir. Sentetik yapıdaki maddelerin doğal maddelere karşı en büyük dezavantajı budur. Tehdit olarak algılandığında kullanıldığı yerde vücut tarafından atılma, ret olasılığı fazladır. 14. Dikiş atılan yere kaç gün su değdirmemeliyiz? Dikiş atılan yere ilk 2 gün boyunca su değdirilmemelidir. 15. Dikiş atılan yeri kapatıp su değmeyecek şekilde duş alabilir miyiz? Tabii ki evet. Eğer dikiş atılan yer kapatılarak muhafaza edilmeye uygun ise üzerini su geçirmeyecek materyallerleörn naylon poşetkapatarak duş alabilirsiniz. Ancak ilk 2 gün kesinlikle su değdirilmemesi gerektiğini unutmamanız gerekmektedir. 16. Dikiş atılan yere pansumanı nasıl yapmalıyız? Aksi belirtilene kadar dikiş atılan yere pansuman şu şekildeyapılır BatticonBatikon-Tentürdiyot dediğimiz anti-septik çözelti,gazlı bez, flastertıbbi bant ve makas pansuman öncesinde temin yakınımızda mevcut olan bir eczaneden temin edebiliriz. Öncelikle batikonu steril bir spanç üzerine batikon şişesi spanç’a temas etmeyecek şekilde uygularız. Batikon emdirilmiş spancı yara bölgesine, yarayı çok fazla zedelemeden yumuşak bir şekilde temas ettirerek uygularız. Dikkat edilmesi gereken şeylerden birisi de bir yere batikon uygulandıktan sonra gazlı bezi başka yere uygularsak tekrar dönüp aynı yere uygulamamaktır. Yani kısaca yara tek seferde temizlenir. Ayrıca dikiş üzerinde çok fazla batikon kalmamasına özen göstermeliyiz. Batikon uygulaması yapıldıktan sonra hastanede uygulandığı şekilde dikiş üzerini kapatacak büyüklükte gazlı bez dikiş üzerine örtülür,ardından gazlı bezi cilt dokusuna sabitlemek için flaster dediğimiz tıbbi bant kullanılmalıdır. 17. Dikiş atılan yere ne sıklıkla pansuman yapılmalıdır? Normalde rutin olarak tavsiye edilen şey 2 günde bir pansuman yapılmasıdır. Ilk gün dikişle birlikte pansuman yapılıp ardından 2günde bir pansuman yapılması önerilebilir. Kliniklere göre uygulama şekilleri farklılık göstermekle birlikte çoğunlukla böyledir. 18. Pansuman sırasında dikkat edilmesi gereken şeyler nelerdir? Kullanılan malzemeler steril olmalıdır.*Yara tek seferde temizlenmelidir.**Dikiş üzerine çok baskı yapılmamalı aynı zamanda pansumanının çok gevşek kalmamasına özen bez, flaster vasıtasıyla dokuya iyice sabitlenmelidir. Her ne kadar pansuman evde deneyimli kişiler olmasa da kolaylıkla öğrenilerek yapılabilecek bir işlem olsa da, yara durumunun uzman bir kişi tarafından gözlemlenmesi açısından pansuman uygulamalarının sağlık ocağı veya hastane gibi herhangi bir sağlık merkezinde yapılmasını önermekteyiz. *Makas kirli olmadığı sürece normal makaslar makas flaster kesiminde kullanılacak olup direkt yara bölgesi ile temas halinde değildir. Ancak tabii ki de steril makas varlığını daha çok tercih ederiz. ** Bir bölgede kullanılan batikonlu spanç başka bölgeye uygulandıktan sonra eski bölgeye tekrar uygulanmamalıdır. 19. Dikiş atılan yerin üzerini kapatmalı mıyız? Kuduz riski bulunan yaralanmalarda bazı klinisyenler yarayı kapatma kararı verebilirken bazıları yaranın açık kalmasını istemektedir. Ancak aksi belirtilene kadar tüm dikişlerde dikiş bölgesinin üzeri kapatılır. 20. Dikiş, atıldıktan kaç gün sonra alınmalıdır? Temelde vücut yatay olarak 3 parçaya ayrılır. 3. Bacak. Üstten alta doğru dikiş alınma süresi artar. Kabaca belirlenen süre; Kafadaki kesiler için 5 günGövde ve koldaki kesiler için 7-10 günBacaktaki kesiler için 15 gün Ancak bizim önerimiz pansuman için hastaneye veya sağlık ocağına başvurmanızdır. Sağlık merkezinde pansumanlar düzenli olarak yapılırken pansumanı yapan tıbbi personel yaranın durumuna göre dikişi alma kararı verebilir. Bu belirtilen süreler kabaca belirlenmiş süreler olup kişinin yaşına, sahip olduğu hastalıklaraörn Diyabetik hastalarda yara iyileşmesi gecikir., yaranın durumuna, yara iyileşme hızına göre dikişin alınması için beklenmesi gereken süre farklılık gösterecektir. 21. Dikiş zamanında değil de erken veya geç alınırsa ne olur? Dikiş erken alınırsa doku iyileşmesi tamamlanmamış dudakları ayrık kalır. Mikrop kapma ihtimali artar. Dikiş geç alınırsa kalıcı izler oluşabilir. 22. Sıkı pansuman nedir? Ne zaman yapılır? Dokuda kesi mevcut ama yara dudakları birbirine çok yakınsa,yara dudaklarının birbirine yaklaşmasını destekleyecek olan sıkı bir pansuman varlığı yeterli olabilir. Bu tip durumlarda dikiş yerine hastaya sıkı pansuman önerilebilir. Sıkı pansumandan kasıt hastaya uygulanan pansuman işleminde flaster ile yarayı kapatırken flasteri gerdirerek, yarayı yanlara doğru sıkıştırarak flastere bir nevi strip-dikiş fonksiyonu vermektir. 23. Yakınlaştırma süturu nedir? Ne zaman atılır? Genelde yakınlaştırma süturu uzun ancak yüzeyel olan kesilerde, yara dudaklarını birbirine yaklaştırıp doku iyileşmesini hızlandırmak ve iz miktarını azaltmak amacıyla yapılır. Yakınlaştırma süturu atılabilecek yaralanmalarda sütur atılmadan da iyileşme sağlanır ancak hem iyileşmeyi hızlandırma hem de iz kalmayı azaltma amacıyla yakınlaştırma tercih edilir. Not Kuduz ihtimali olan kedi köpek ısırıklarında da yara dudakları birbirinden ayrıldıysa yakınlaştıma süturu önerilebilir. Yara yerine kuduz serumu uygulandıktan sonra olabildiğince en az doku penetrasyonu ile doku kapatılmaya çalışılır. Tam bir dikiş atılması önerilmez onun yerine yakınlaştırma süturu önerilir. 24. Tetanoz aşısı olmalı mıyım? Tabii ki. Cilt bütünlüğü bozulmasına yol açan her türlü sebep varlığında tetanoz kapma riskinden dolayı tetanoz aşısı yapılmalıdır. Tetanoz aşısının koruyuculuğu 10 yıldır. Ancak son 5 yıl içerisinde tetanoz aşısı yapılmamış ise travmatik olgularda yine yapılmasını önermekteyiz. 25. Acil servise başvurdum. Elimdeki/bacağımdaki kesi için plastik cerrahisinin görmesi gerektiğini söylediler. Hangi bulgular varlığında plastik cerrahisi görmelidir? Acil servise kesi ile başvuran hastalarda bazı durumlara acil servis ekibi tarafından değil de plastik cerrah tarafından müdahale edilmesi gerekmektedir. Bu durumlara ait örnekler şu şekilde verilebilir; Kemikdokusundaki kırık ile birlikte olan cilt kesileriTendonkası kemiğe tutturan bağ hasarı mevcut olan kesilerTırnakyatağını içine alan kesilerDokukaybı meydana gelen büyük çaplı kesiler * *Bu tip yaralanmalarda plastik cerrahisi tarafından greft-flep teknikleri uygulanarak yara bölgesinin üzeri kapatılmaya çalışılır. 26. Acil servise başvurdum. Elimdeki/bacağımdaki kesi için kalp damar cerrahisinin görmesi gerektiğini söylediler. Hangi bulgular varlığında kalp damar cerrahisi görmelidir? Yaralanmalarda vücutta derin kesi mevcut ise, atardamar denilen ve kalpten vücuda doğru güçlü kalp atımları ile kan pompalanan damarların yaralanma ihtimali mevcuttur. Atardamarlar toplardamarlara göre daha derinde yerleşirler. Kanamaları durumunda kanama kontrolü toplardamara göre daha zor sağlanmaktadır. Atardamar onarımı yapılmadan sürekli kanama kontrolüyapılamayacaktır. Bu tip durumlarda kalp-damar cerrahisi tarafından atardamaronarımı yapılmalı ve ardından cilt dikişi atılmalıdır. Acil serviste bıçaklanma gibi durumlarda atardamarın yaralanma derecesini görebilmek için ilaçlı tomografi çekilmesi önerilebilir. Önerilen işlem BT Anjio işlemidir. Bu görüntüleme işleminde kontrast dediğimiz tomografi ilacı verilierek, ilacın damar içerisinde akışı kontrol edilir. Eğer damarda bir kaçak varsa o bölgeye yönelik işlem yapılması planlanır. ÇEKİM ÖNCESİNDE ACİL SERVİSTE YOĞUNLUĞA BAĞLI OLARAK UNUTULABİLİR. ANCAK SİZİN DOKTORA HATIRLATMANIZDA FAYDA VAR. EĞER BÖBREK YETERSİZLİĞİNİZ VEYA KONTRAST MADDE ALERJİNİZ VARSA ANJİO BT ÇEKİLMEMELİDİR. !!! 27. İz kalır diye çok korkuyorum. İz kalma riskini azaltmak için ne yapabilirim? Dikiş izini azaltmak için kullanılabilecek kremler mevcuttur. Bunlar yara iyileşmesini hızlandıran kremlerdir. Ticari isim örnek vermek pek doğru değil ancak hasta açısından bilinmesi gereklidir. Ondan dolayı 2 tanesinin ismini verelim Skarex ve Contractubeks. 28. Dikiş yerimin etrafı kızardı ve içinden beyaz akıntı geliyor. Ne yapmalıyım? Dikiş çevresinde kızarıklık, ısı artışı ve ağrı olması enfeksiyon ihtimalini düşündürmektedir. Yani o bölge iltihaplanmış, mikrop kapmıştır. Enfeksiyon durumuna göre lokal veya sistemik antibiyotik kullanımı önerilebilir. En kısa zamanda acil servise başvurmanız gerekmektedir. Doktor tarafından yara durumuna göre; sistemik olarak amoksisilin-klavulanat kombinasyonlu antibiyoterapi veya fucidin-furacin gibi lokal antibiyoterapiler önerilebilir.
Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba. Öncelikle yanıkların önlenmesi ve tedavisi ile ilgili yazıma gösterdiğiniz ilgiye, çok teşekkür ederim. Faydalı ve anlaşılır bulunması, beni çok mutlu etti. Cilt yaralanmaları, dikiş ve yara izi konusuyla ilgili ayrıntılı bir yazı yazmak, uzun süredir aklımda. Ancak daha yeni vakit bulabildim. Bu yaralanmalarla, çocukluk ve erişkin çağında düşme, çarpma, trafik kazaları, hayvan ısırıkları gibi nedenlerle, oldukça sık karşılaşıyoruz. Ancak böyle bir yaralanmayla karşılaşıldığında ne yapılması gerektiği ve sonraki tedavi süreci konusunda, doğru Diyelim ki çocuğunuz parkta oynarken salıncağa çarptı ve kaşı yarıldı. Böyle bir durumda soğukkanlı olmak çok zordur, elimiz ayağımız birbirine dolanır. Bir yandan çocuğunuz ağlarken, bir yandan kaşından kanlar akmaktadır. Aklınıza bir sürü soru, hücum eder; Dikiş gerekir mi?’, Acile mi götüreyim sağlık ocağına mı?’, Ya kan durmazsa’, İz kalır mı?’. Bu arada etrafta her kafadan bir ses çıkmaktadır, ne yapacağınızı şaşırır kalırsınız. Bu yazıyı yazmaktaki amacım, böyle bir durumda ne yapmanız gerektiğini anlatmak ve sonraki süreç ile ilgili doğru bilgiler vermek. Bu süreçte en can alıcı ve biz plastik cerrahların en en en çok duyduğu soru tabii ki de İz kalır mı?’ sorusu. Bu yazıda iz konusunu ayrıntılı olarak ele bilinen yanlışların oldukça fazla olduğunu yazıda iz konusunu ayrıntılı olarak ele almaya çalışacağım. Peki başka hangi sorular ve taleplerle karşılaşıyoruz Dikiş atmasak olmaz mı? Dikiş, madem iz bırakıyor niye atıyorsunuz? Yapıştırma varmış, hiç iz bırakmıyormuş. Bantlasak da dikiş izi kalmasa olur mu? Estetik dikiş mi attınız? Hocam noolur siz dikin de hiç iz kalmasın İz bırakmayan krem varmış , sürünce iz geçecek değil mi? Aman hocam lütfen iz kalmasın, ne gerekiyorsa yapalım. Gördüğünüz gibi sorular genelde iz ile ilgili. Merak etmeyin bu yazıda, bu soruların hepsini tek tek cevaplayacağım. Benim aklıma gelmeyen, cevaplamadığım bir sorunuz olursa lütfen yorumlara yazın. Öncelikle öğrenmeniz gereken şu ki; her kesiden sonra iz kalır. Kalan iz, dikişin değil kesinin izidir. Bunu kesi izi’ veya yara izi’ olarak ifade etmek daha doğru olacaktır. Ancak dikişlerin uzun süre alınmadığı veya kalın dikiş iplerinin kullanıldığı durumlarda, tren rayı görünümlü bir iz oluşabilir. Bu tür dikiş izleri, genellikle karın, bacak ve kalça bölgesi ameliyatlarından sonra görülür. Çünkü bu bölgelerde daha kalın dikişlerin kullanılması gerekmekte ve iyileşme daha geç olduğu için dikişler daha geç alınmaktadır. Yüzde ise aksine ince dikiş ipleri, yara dudaklarının yaklaşması için yeterli olmaktadır ve iyileşme çok hızlıdır, dikişler yaklaşık 1 hafta sonra alınabilir. Bu nedenle hasta, dikiş aldırmayı ihmal etmediği takdirde yüz bölgesinde, böyle tren rayı görünümlü bir dikiş iziyle karşılaşmayız. İyi iyileşmiş, az belirgin yara izi Tren rayı şeklinde dikiş izine bir örnek; okla gösterilen yatay çizgiler, dikişlerin uzun süre ciltte kalmasına bağlıdır İşte esas dikiş izi’ budur. Biz dönelim kesi izi’ konusuna. Her kesiden sonra iz kalır dedik. Ancak bu iz, bazen belli belirsiz kalırken bazen de çok belirgin kalır. Nedir peki bu farkın nedenleri Kesinin derinliği, kesinlikle kalacak izi belirleyen en önemli faktördür. Derinin sadece en üst tabakaları kesildiğinde iyileşmesi gereken doku miktarı, daha az olduğu için iyileşme daha çabuk olur ve daha az belirgin bir iz tür kesiler, yara dudakları birbirinden çok ayrılmamışsa dikişsiz bile tedavi edilebilirKesi derinliği, derinin tüm tabakalarını ve hatta deri altı dokuları da içerdiğinde ise iyileşmesi gereken doku miktarı daha fazladır. Sonuç olarak iyileşme daha uzun sürer ve daha belirgin bir iz kalır. Kesinin yerleşimi, bir diğer önemli faktördür. Klasik olarak kol, omuz, sırt, bacak gibi hareketli bölgelerdeki izler, genişleme eğilimindedir. Dikiş alındıktan sonra 1-2 mm genişliğinde olan koldaki iziniz, zamanla 1 cm genişliğe ulaşabilir. Göz kapağında ise aksine izler, belli belirsiz iyileşir. Genişleyerek iyileşmiş yara izi örneği Yüzdeki bir kesi ise yüz çizgilerine paralel ise bu çizgilerin içinde kaybolur ve pek belli olmaz. Ancak yüz çizgilerine dik ise örneğin alnın ortasındaki dik bir kesiyi düşünün çok daha dikkat çekici olur. Doku kaybı olması. Özellikle trafik kazası veya sürtünme tipi yaralanmalarda sık karşılaştığımız bir durumdur. Dokuların parçalanmasına bağlı sağlam yara dudakları arasında fazla mesafe olması nedeniyle yara onarımı, gergin olur. Bu nedenle yara izi, daha geniş ve belirgin kalır. Bu yara izleri, genellikle 6 ay-1 sene sonra yapılan yara izi düzeltme’ skar revizyonu ameliyatı ile daraltılıp daha az belirgin hale getirilebilir. Kişinin genetik özellikleri. Bu çok önemli bir faktör. Yara izinin nasıl kalacağı, kişiden kişiye kesinlikle çok değişiyor. Bunu varsa sezeryan izinize bakarak çok rahat anlayabilirsiniz. Bu izin, 6 ay sonra sedef renginde belli belirsiz bir hale dönüşmesi beklenir. Ancak benim gibi bazı kişilerde 2 sene geçmesine rağmen sezeryan izi, halen kahverengi ve oldukça belirgin halde kalabilir. Hatta daha şanssız bazı kişilerde ise bu iz, kırmızı ve deriden kabarık hipertrofik skar bir hal alabilir. Genel bilgi olarak izlerin, beyaz tenlilerde daha az belirgin, esmerlerde ise daha çok belirgin kaldığı belirtilmekle beraber ben bu durumun aksini de çok gördüm. Ancak şu kesin ki yaşlılarda izler, daha az belirgin kalır. Bunun nedeni hem deri elastikiyetinin azalması hem de izlerin kırışıklıklar arasında kaybolmasıdır. Dikkat ederseniz yukarıda saydığım iz oluşumuna etki eden faktörlerin hiçbirisi bizim elimizde olan değiştirebileceğimiz faktörler değil. Elimizde olan tek faktör ise bu maddede bahsedeceğim;tedavi. Tedavide yaptığımız, yaralanma sonucu birbirinden ayrılmış olan yara dudaklarını, birbirine uygun şekilde yaklaştırmaktan öpüştürmek ibaret. Bunu da genellikle dikiş ile yapıyoruz. Ancak bahsettiğim gibi yüzeyel, yara dudaklarının birbirinden çok uzaklaşmadığı kesilerde, eğer hareketli bir bölge değilse, strip dediğimiz bantlarla veya doku yapıştırıcısı ile yara dudaklarının birbiriyle öpüşmesi sağlanabilir. Özellikle çocuklarda ağrısız bir işlem olması nedeniyle tercih edebiliyoruz. Ancak dediğim gibi kesi, ağız çevresi gibi hareketli bir bölgedeyse bant veya yapıştırıcı yeterli olmaz, ağız hareketiyle yara dudakları birbirinden tekrar uzaklaşabilir. Yara dudaklarının, klasik dikişle birleştirilmesi Peki yara dudaklarını birbirine yaklaştırmazsak ne olur? Vücudumuzun yara iyileşme mekanizması, iki yara dudağı arasını iyileşme dokusu ile doldurarak iyileştirir. Ancak böyle bir kendi kendine iyileşme, hem daha uzun sürer hem de belirgin, geniş bir iz kalır. 1. maddede belirttiğim gibi kesi ne kadar derinse iyileşme o kadar uzun sürer ve daha kötü bir iz bırakır. Yani anlayacağınız gibi dikiş atmaktaki amacımız, herhangi bir enfeksiyonla karşılaşmadan daha çabuk iyileşmeyi ve daha az iz kalmasını sağlamak. Tedaviden bahsederken bir de şu estetik dikiş’ meselesine değinelim. Estetik dikiş’ terimini, kim uydurdu, nasıl bu kadar yayıldı bilmiyorum ama tıbben estetik dikiş’ diye bir dikiş tekniği yok. Bu terimi icat eden doktor arkadaşın kastettiği, tıbben subkutiküler dikiş’ diye adlandırılan dikiş tekniği olsa gerek. Bu teknikte; dikiş ipleri, derinin sadece iç tabakasından geçilerek yara dudakları birleştirilir. Yani dışarıdan dikiş ipleri görülmez. Bazen kesinin başındaki ve sonundaki düğümler dışarıdan belli olabilir. Estetik dikiş’ diye tabir edilen subkutiküler dikiş tekniği. Sağda görüldüğü gibi dikiş ipleri, kesinin başı ve sonu dışında dışarıdan görülmez. Tedaviyi konuştuk, biraz da böyle bir yaralanma olduğunda, hastaneye gidene kadar ne yapmalı ondan bahsedelim. Arabalarımızda ilk yardım çantası var, bence çocuklu her ailenin evinde de bir ilk yardım çantası bulunmalı. Steril gazlı bez, flaster, sargı bezi ve antibiyotikli bir deri pomadını evinizde bulundurmanızı öneririm. Dikkat ederseniz tentürdiyot ve oksijenli suyu saymadım, bence gerekli değil. Mesela şöyle bir uygulamayla sık karşılaşıyoruz; çocuk taşın toprağın içine düşmüş, yarası pislik içinde; kimse, yarayı yıkamamış ama tentürdiyot sürmüşler. Bunun, tabii ki de bir manası yok. Kirli bir yaralanmaysa önce yapmanız gereken yarayı, suyla nazikçe ovalama yapmadan yıkamak. Eğer kanama miktarı fazlaysa, yıkamayın sadece yara üzerine tercihen gazlı bez yoksa temiz bir bezle bastırın ve basılı tutun. Sonrasında acil servise başvurun. Eğer bulunduğunuz yerde yakında hastane yoksa hastaneye gidene kadar yaranın temiz kalması için, kanama durduktan sonra yarayı nazikçe yıkayıp antibiyotikli deri pomadı sürün ve pansumanla kapatın. Gerekli malzemeniz yoksa pansuman için sağlık ocağına yeni adıyla aile sağlığı merkezi başvurabilirsiniz. Sağlık ocaklarında dikiş atılmaz ancak pansuman yapılır. Aynı zamanda sizi, dikiş gerekip gerekmediği konusunda da dikişin tipik örneği, sezeryan kesisidir. Biz yaptığımız meme ve karın germe ameliyatlarında da rutin olarak bu dikişi kullanırız. Bu dikişin avantajı, iplerin deri dışından geçmemesi nedeniyle yukarıda bahsettiğim tren rayı görünümlü dikiş izi kalma riskinin olmamasıdır. Dikkat ederseniz iz kalmaz demedim, dikişe bağlı iz kalmaz dedim. Bu konu önemli çünkü estetik dikiş atılınca iz kalmaz’ diye bir yanlış düşünce var. Hatta iz düzeltme için bize başvuranlar sıklıkla, estetik dikiş atmamışlar o yüzden iz kaldı’ cümlesini kurarlar. Yukarıda da bahsettiğim gibi her kesiden sonra az veya çok iz kalır. Maalesef estetik dikiş diye tabir edilen subkutiküler dikiş veya herhangi bir başka teknik, izsiz iyileşmeyi sağlayamıyor. Bu dikişi, özellikle iyileşmenin 10 günden uzun sürebileceği yani dikişe bağlı iz kalma riskinin olduğu, boyu uzun kesilerde tercih ediyoruz. Enfeksiyon riskinin yüksek olduğu kirli kesilerde, kanama riskinin olduğu kesilerde, derinin parçalanarak yaralandığı kesilerde, eklem üzeri gibi hareketli bölgelerde, elde, ayakta, çok kısa kesilerde bu dikişi tercih etmiyoruz. Yüz kesilerinde ise aslında bu dikişi kullanmayı, çok manalı bulmuyorum. Neden derseniz; yüz kesileri genelde 5-7 gün içerisinde iyileşir ve biz yüz kesilerinde klasik dikişte de çok ince dikiş ipleri kullanırız. Bu nedenle 5-7 gün içerinde dikiş alındığında dikiş iplerine bağlı iz kalması, söz konusu değildir. Dolayısıyla yüz kesilerinde subkutiküler dikiş atmanın, pek manası yoktur. Hatta ağız çevresi gibi hareketli bölgelerde ya da çocuklarda ağlamaya bağlı yüzün neredeyse her yerinde bu dikişin, gevşeme riski mevcuttur. Dikişin gevşemesi sonucu, yara dudakları birbirinden uzaklaşır ve daha geniş bir yara izi kalır. Her ne kadar yüzde subkutiküler dikişi gereksiz bulsam da yetişkin hastalarda kesi uygunsa elimden geleni yapmış olmak için subkutiküler dikiş atıyorum. Bunun bir nedeni de klasik dikiş attığımda bazen hastaların, dediğim zamanda dikişlerini aldırmamaları. Çocuk hasta söz konusu ise çocuğa ve kesiye göre karar veriyorum. Sonuç olarak demem o ki hangi teknik uygunsa, doktorunuz onu uygular. Lütfen doktorunuza estetik dikiş baskısı yapmayın. Diyelim acil servise ulaştınız; sonraki süreç nasıl oluyor biraz ondan bahsedeyim. Acil serviste görevli doktor sizi karşılar, yaraya bakar, dikiş gerekip gerekmediğine karar verir. Yara dudaklarının birbirinden ayrıldığı, dikiş gerektiren kesi görünümü Kesiyi, acil servisteki doktor dikti ama iz açısından çok endişelisiniz diyelim. Gidersiniz ertesi gün bir plastik cerrahi polikliniğine gösterirsiniz dikişleri, nasıl pansuman yapacağınızı, dikişleri ne zaman aldıracağınızı, iz açısından ek önerilerini sorarsınız olur gerekiyorsa ince uçlu bir iğne ile yara etrafına lokal anestezik madde enjekte ederek uyuşturur ve dikiş işlemini gerçekleştirir. Krem veya sprey şeklindeki lokal anestezikler, dikiş için gerekli uyuşturmayı sağlamaz. Ne yazık ki iğne gereklidir. Eğer kirli bir yaralanmaysa, tetanoza karşı aşılı olup olmadığınız sorgulanır. Eğer tetanoz aşınızın üstünden 5 yıldan fazla zaman geçmişse aşı tekrarlanır. Hayvan ısırıklarında ise çok daha farklı bir protokol söz konusu. Talep olursa ayrıntısını başka bir yazıda anlatırım. Peki plastik cerrahi hangi durumlarda devreye giriyor? Bu konuda, maalesef çok yanlış anlaşılma mevcut. Acil servise gelen her hastayı, özellikle kesi yüz bölgesinde ise plastik cerrahi uzmanının dikeceği zannediliyor. Ancak bu tabii ki mümkün değil ve zaten gerekli de değil. Eğer yaralanma burun, kulak, dudak, göz kapağı gibi anatomik olarak özellikli bölgelerde ise, kesi çok derinse, damar, sinir, kas yaralanması varsa, kesi çok parçalıysa ya da yukarıda bahsettiğim gibi doku kaybı var ve yara dudakları ucuca gelmiyorsa acil serviste görevli doktor, plastik cerrahi doktorunu çağırır. Plastik cerrahi doktoru hastayı değerlendirir ve gerekli müdahaleyi yapar. Böyle bir durumda eğer hastanede plastik cerrah yoksa sizi başka bir hastaneye yönlendirirler. Yukarıda bahsettiğim özelliklerin olmadığı basit bir kesiyi, plastik cerrahi uzmanının dikmesinin gereği yoktur. Kim dikerse diksin, kullanılan dikiş ipi aynıdır, yapılacak işlem aynıdır ve kalacak iz de aynı olacaktır. Daha önce bu konuda hasta ve hasta yakınlarıyla yaşadığım diyaloglardan anladığıma göre plastik cerrah, dikiş atınca iz kalmaz şeklinde bir yanlış kanı var maalesef. Sanki bizim elimizde iz kalmamasını sağlayan bir teknoloji var ancak bunu her hastaya kullanmaktan imtina ediyoruz zannediliyor. Maalesef yok, keşke olsaydı. Olsaydı oğluşumun kasık fıtığı ameliyatı sonrası izlerinin ve kendi sezeryan izimin, oldukça belirgin kalmasını önleyebilirdim Etimiz pis herhalde ikimizde de izler, kahverengileşerek iyileşiyor. Böyle bir teknoloji olsaydı meme küçültme, karın germe ameliyatlarından sonra da iz kalmamasını sağlardık. Ama yok ve bu ameliyatların tek can sıkıcı tarafı, iz kalması. Dikiş sonrası bakımı, genel hatlarıyla biraz anlatayım. Yukarıda tentürdiyotun pansumanda gerekli olmadığından bahsetmiştim. Tentürdiyotu, ameliyat öncesi cerrahi alanın steril hale getirilmesi için kullanıyoruz. Ama plastik cerrahide biz dikiş ve açık yara pansumanında tentürdiyotu batticon,betadine vs. tercih etmiyoruz. Neden? çünkü yarayı kurutuyor ve iyileşmeyi geciktiriyor. Bilinenin aksine yaranın kuruması, iyileştiğini göstermez. Yara iyileşmesi için ideal ortam, hafif nemli ortamdır. Bu nedenle biz dikiş pansumanında, antibiyotikli deri veya göz pomadlarını tercih ediyoruz. Bu pomadların çok sürülmesi de iyi değildir, çok nemli ortam enfeksiyona yatkınlık yaratır, aynı zamanda pomad çok sürülürse yara dudakları çok yumuşar bu duruma biz masserasyon diyoruz, havuzdan çıktığınızda parmaklarınızın çok yumuşaması gibi ve bu da dikişlerin gevşemesine neden olabilir. Doğru olan günde 1 veya 2 kere pomadın dikişlerin üzerine az miktarda sürülmesidir. Peki madem yaranın kuruması iyi değil, o zaman neden kabuklanma denilen doğal bir mekanizma var? Doğal olan buysa biz, niye kabuklanmayı istemiyoruz? Bizim kurut dediğimiz kabuklanmanın mantığı, bir tabaka oluşturup yaranın üzerini kaplayarak yaranın dışarıyla bağlantısını kesmek ve bu sayede yarayı mikroplardan ve enfeksiyon gelişiminden korumaktır. Yani kabuk bağlamış olması yaranın iyileştiğini göstermez, yara, kabuğun altında iyileşmeye devam etmektedir. Ne zaman ki yara tamamen iyileşir o zaman kabuk düşer. Kabuklanma, bir nevi vücudun enfeksiyonlara karşı savunma mekanizmasıdır. Bizim tıbbi müdahale etmediğimiz yaralar için önemli bir mekanizma gerçekten. Ama bizim dikiş atıp kapattığımız yarada artık kabuk oluşumuna ihtiyacımız yok. Dikişlerin etrafının kabukla kaplanmasından hoşlanmıyoruz. Çünkü bu kabuklar, kesi hattının iyileşip iyileşmediğini görmemizi engelliyor, bu nedenle dikiş alınmasını geciktiriyor ve zorlaştırıyor. Aynı zamanda hem dikiş etrafına yaptığı bası hem de dikişlerin geç alınmasına sebep olmasına bağlı olarak daha kötü bir iz kalmasına neden oluyor. Tentürdiyot ve oksijenli su gibi kurutucu ajanlar, kabuk oluşumunu tetikliyor. Bu nedenlerle yukarıda bahsettiğim gibi yağ oranı yüksek antibiyotikli deri veya göz merhemlerini, dikiş pansumanında öneriyoruz. Yaranın durumuna göre değişmekle beraber genel olarak ilk 2-3 gün merhem sürüp kapalı pansuman yapılmasını, 3 gün su değmemesini, 3 günden sonra açık bırakılıp günde 2 kere merhem sürülmesini öneriyoruz. Bazen de pansuman olarak, yukarıda bahsettiğim strip dediğimiz bantları, dikişlerin üzerine yapıştırıyoruz ve dikiş alınana kadar hiç açtırmıyor ve hiçbir şey sürdürmüyoruz. Strip dediğimiz bantlarla, dikiş pansumanı görünümü Sıra geldi iz kremleri meselesine. Piyasada eczanelerde ya da medikallerde satılan yara izi giderici’ olarak lanse edilen pek çok krem var. Bunların çoğu jel formunda, bir kısmı silikon bazlı, bir kısmı bazı özel ekstratlar içeriyor, bir kısmı hafif masajla uygulanıyor. Ancak hiçbiri şu an sgk ödeme kapsamında değil ve uygun fiyatlı da değil Ödeme kapsamında olmamasının çok doğru olduğunu düşünüyorum çünkü aşırı bir endikasyon dışı kullanım ve suistimal mevcuttu. Bu kremleri kullanmaya, dikiş alımından birkaç gün sonra başlayabilirsiniz, izinizin daha az belirgin kalması yönünde etkisi olabilir. Ancak lütfen mucizeler beklemeyin, zaten hiçbiri, izinizi tamamen yok etme iddiasında değil. Çoğunda en az 3 ay kullanım öneriliyor. Ben şimdiye kadar bu kremlerden hiçbirinin, diğerlerine nazaran bir üstünlüğünü görmedim. En önemli faydalarının, gerek silikon içeriği gerek de masajla uygulamaya bağlı olarak hipertrofik deriden kabarık skar oluşumunu önlemeye yardımcı olmak olduğunu düşünüyorum. Hipertrofik skar gelişme riski olduğunu düşündüğüm yaralarda öneriyorum. Ben kendi sezeryan izimde bu kremlerden çoğunu denedim ve erken dönemde başladım. Buna rağmen 1 sene kırmızı bir hat şeklinde kalıp sonra giderek kahverengileşti ve o şekilde kaldı. Bu durum da, bu kremlere inancımı kırmış olabilir. Eğer bütçeniz uygunsa kullanabilirsiniz, bir zararı yok. Bütçeniz uygun değil ancak iziniz için bir şeyler yapmak istiyorsanız yine dikiş alındıktan birkaç gün sonra saf sarı kantaron yağını, izinizin üstüne hafif masajla uygulayabilirsiniz. Zararı olmaz faydası olabilir. Faydası, iz kremlerine göre çok daha fazla olan bir şey var ki o da güneş koruyucu kremler. Eğer iz, güneş gören bir bölgede ise ve mevsim kış değilse ben mutlaka öneriyorum. Çünkü güneş maruziyeti, özellikle güneşe hassas olan kişilerde izlerin, kırmızı, kabarık bazen de kahverengi leke şeklinde iyileşmesine neden oluyor. Yüzünüzde bir kesi varsa dikiş alındıktan sonra en az 3 ay boyunca, en az 30 spf’li bir güneş koruyucu kremi çok düzenli kullanmanızı kesinlikle dikiş alınma sürelerine; genelde yüz ve boyunda 5-7 gün, gövdede 7-10 gün, eklem üzeri gibi hareketli bölgelerde 15 gün sonra dikişleri alabiliriz. Ancak sigara içenlerde, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullananlarda, yaranın gergin kapatıldığı durumlarda, enfeksiyon gelişiminde vs. iyileşme süresi uzar. Yukarıda uzunca anlattığım estetik dikiş’ diye tabir edilen dikişte ise eğer emilen dikiş ipi kullanılmışsa dikiş alınmasına gerek yoktur, emilmeyen dikiş ipi kullanılmışsa yine yaklaşık olarak aynı sürelerde dikiş alınır. Son olarak, eğer yaralanmanın üzerinden 6 aydan fazla zaman geçtiği halde yara izinizin görünümü, sizi çok rahatsız ediyorsa bir plastik cerrahi uzmanına başvurmanızı öneririm. İzin daha az belirgin hale gelmesi için bazı cerrahi teknikler uyguluyoruz. Buna ilaveten lazer uygulamalarından da faydalanabiliyoruz. Eğer hipertrofik skar mevcutsa skar içi enjeksiyon, silikon tabaka tedavileri uyguluyoruz. Ancak ne yaparsak yapalım maalesef izi tamamen yok edemiyoruz. Bunu şöyle düşünebilirsiniz; kurşun kalemle bir defteri çizdikten sonra silgiyle silebilirsiniz ancak ne kadar silerseniz silin mutlaka belli belirsiz de olsa bir iz kalır. Cildimiz de bu şekilde iyileşiyor. Bu yazıda cilt yaralanmaları, dikiş tedavisi ve yara izi konularını, basitçe anlatmaya çalıştım. Umarım faydalı bir yazı olmuştur. Anlaşılmayan veya değinmediğim bir konu varsa lütfen bana yorum olarak yazın. Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle…
Erkut Kara Hectopat Katılım 22 Şubat 2017 Mesajlar 8 1 Arkadaşlar dizüstü bilgisayarımın arkasına sticker yapıştırmak istiyorum. Sizce bir gün çıkardıktan sonra iz kalır mı? Bu konuda deneyimi olan arkadaşlar fikirlerini benimle paylaşırsa sevinirim. Son düzenleyen Moderatör 4 Ağustos 2018 iamoguzhan Hectopat Katılım 30 Temmuz 2015 Mesajlar 101 Makaleler 1 Çözümler 1 Yer Türkiye 2 Arkadaşlar dizüstü bilgisayarımın arkasına sticker yapıştırmak istiyorum. Sizce bir gün çıkardıktan sonra iz kalır mı? Bu konuda deneyimi olan arkadaşlar fikirlerini benimle paylaşırsa sevinirim. Bu biraz sticker'in kalitesine bağlı. Bıraktığı iz çıkabilir ama uğraş gerektirebilir ve ne kadar durduğu da önemli. deaditekm Hectopat Katılım 31 Temmuz 2018 Mesajlar 77 3 Merhaba Etiketin yapıştırıcı kalitesine göre söktükten sonra bir miktar iz bırakabilir özellikle yaz aylarında yapışkan biraz uğraştırır ama kalıcı bir hasar vermez, önemli olan etiketi sökerken kazıma yapmamaya özen göstermek, sonradan laptop yüzeyinde kalan yapıştırıcı artıklarını temizlemek için yüzeye zarar vermeyecek bir temizleyici kullanabilirsiniz. Yahya Umman Hectopat Katılım 14 Aralık 2017 Mesajlar 105 Makaleler 1 4 Eğer düzgün şekilde çıkartmak istersen bir jiletle çok dikkatli şekilde laptop yüzeyinden çıkartabilirsin.
doku yapıştırıcısı iz bırakır mı