Bu ayet iki şekilde tefsîr edilmiştir: a. Cehenneme girecekler çok olduğu için; b. Cezalandırma, azgınlığın çeşit ve derecelerine göre olacağı için cehennemin yedi kapısı veya tabakası vardır. Bu kapı veya tabakalar şunlardır: 1. Cehennem; yukarıda söz konusu edildiği şekilde Kur'an-ı Kerîm'in yetmiş yedi ayetinde Kimyasal fiziksel ve ergonomik risk etmenleri, Elle kaldırma ve taşıma, Parlama, patlama, yangın ve yangından korunma, İş ekipmanlarının güvenli kullanımı, Ekranlı araçlarla çalışma, Elektrik, tehlikeleri, riskleri ve önlemleri, İş kazalarının sebepleri ve korunma prensipleri ile tekniklerinin uygulanması, Kpssöğretim yöntem ve teknikleri konusu içerisinde yer alan yapılandırmacılık türleri 4 başlık altında toplanmaktadır. 1) Bilişsel Yöntemli Yapılandırmacılık (Piaget): Öğrenme, bireysel bir girişimdir. Yani bireysel farklılıklar göz önünde bulundurulur. Öğretmenin temel işlevi, öğrencinin şemaları üzerinde Fenerbahçe'yi yaklaşık 2.5 - 3 aydır takip eden Jesus hazırladığı raporla o isimleri gözden çıkardı. İşte detaylar (FB SPOR HABERLERİ) Fenerbahçe'de 2022- 23 sezonunun yapılanmasında takımda ayrılıklar yaşanacağının açıklanması dikkatleri 'Kimlerin gideceği' sorusuna çevirdi. Berke Özer ve Jose Sosa Gördüm ki cennetin kapısı üzerinde, “La ilahe illallah Muhammedür Rasulullah –Allah’tan başka ilah yoktur, Hz. Muhammed O’nun elçisidir.” yazılmış. Anladım ki Muhammed (sav) benden sonra gelecek ve şanı yüce olacak kişidir. DEDEM İBRAHİM’İN DUASIYIM. Bir haberde, Peygamberimizin “Ben dedem Hz İbrahim’in Fast Money. Allahu Taâlâ, yedi kat yer altında yedi tabaka cehennem yaratmıştır ki, birbirinden aşağıdadır. Her tabakanın arası beşyüz yıllık mesafedir. Cehennemin yedi kapısı birinin içinde ateşten yetmişbin dağ vardır. Her dağda ateşten yetmişbin vâdi vardır. Her bir vâdide ateşten yetmişbin kale vardır. Her kalede ateşten yetmişbin ev vardır. Her ev içinde ipler, sandıklar, tokmaklar, topuzlar, zincirler, bukağılar, köpekler, yılanlar, zehirli akrepler, kaynar ve irinli sular, zehir ve zakkum emsali bin türlü azap vardır. Onda kara yüzlü, gök gözlü zebani melekleri vardır ki, cümlesi sağırdır ve onlarda merhamet duygusu yaratılmamıştır. Öyle çoktur ki hesabı yoktur. Hak Taâlâ, zebanilere bir büyük ve heybetli melek vekil etmiştir ki, ona Mâlik derler. Yedi cehennemin hâkimi ve kapıcısı KAT CEHENNEMCehennem derler ve azabı, ötekilerinden hafif, daha zariftir. Bu, Muhammed Ümmetinin âsileri için SairHıristiyanlar onda sakarYahudiler için kararlaştırılmış ebedî CahimMürtedler ve şeytanlar için azabı HutameGayya kuyusu ondadır. Ye'cüc, Me'cüc ve kâfirlerin LezaPuta tapanlar, ateşe tapanlar ve sihirbazlar için HaviyeO, mülhitleri, zındıkları, yalancıları ve münafıkları kucaklayıcıdır. onun ateşi, harareti, azap ve şiddeti hepsinden üstündür. Cehennemin tabakalarının tümü, yedibin tabakadan ziyadedir. Allahım, bizi cehennem azabından koru; affınla ey bağışlayıcı! mafiretname Cennet ve cehennemin katları kimler içindir >> Doğrusunu daima ve sadece Allah bilir. << Kur’an, Cehennem’in yedi kapısının olduğu bildirir ve bu ayetin; “cezalandırma, azgınlığın çeşit ve derecelerine göre olacağı için Cehennem’in yedi kapısı veya tabakası vardır” şeklindeki tefsîr daha çok kabul görmüştür. “Onun Cehennemin yedi kapısı vardır ve her kapıya onlardan bir grup ayrılmıştır..” Hicr, 15/44. Bu kapı veya tabakalar ise cehennem büyük derinlik, laza alevli ateş, sair pılgın ateş, ateş yakmak, sekar haşlayıcı hararet, kırmızı ateş, haviye dibi görünmeyen çukur, uçurum, hutame mahvedici, kalbleri saran ateşli kaygı, Cahim şiddetli yanan kızgın ateş şeklindedir. NOT; azabı sadece ateş olarak görmek de uygun değildir ki diğer azap türleri; Soğukla azap, Yılan akrep gibi hayvanların sokması, Başına topuzlarla vurmak, Aç bırakmak, Zakkum yedirerek bağırsakları parçalamak, Vücutları büyültülerek azabın şiddetlendirilmesi, İrinli su içirmek, Gayya kuyusuna atmak, Uçurumlardan yuvarlamak, Zifiri karanlıkta azap, Büyük azap veren pis kokulara maruz bırakmak, Azapların her gün katlanarak çoğaltılması, Sonsuza kadar azap edilmesidir. Yine cennetin İbn Abbâs gelen bir rivayette, yedi tabakası olduğu haber verilmektedir. Bunlar; Firdevs, Adn Cennet’i, Nâim Cennet’i, Daru’l-Huld, Me’va Cennet’i, Daru’s-Selâm ve İlliyyûn’dur. Bu tabakalardan her birinde, müminlerin yaptıkları iyi işler karşılığında girecekleri veya yükselecekleri derece veya mertebeler vardır. Buraya kadar mevcut fıkıh ve kelam ilmindeki bilgileri yazmakla yetindik ve yazı konumuz bunlardan ziyade temsili bir izaha aittir. Cennet ve cehennemin katları kimler içindir? Bir kez daha doğrusunu daima ve sadece Allah bilir diyerek devam edersek; Cehennemin katları; 1. En üst ve zemine yakın kat; Sıradan ve kusuru olan, ibadetleri noksan, zekatları eksik, salih amelleri zayıf, imanları tahkiki ve tafsili olmayan müslümanlar, gözlerle günah ve haram işleyenler, diğer dinlere mensup olup ta şirke bulaşmayanlar, ibadet ve tesettür ile yetinenler, 2. Bir alt kat; Büyük günah işleyen, haramdan sakınmayan, büyüklenen ve aşağılayan, ezen müslümanlar, eziyet edenler, işleri zorlaştıranlar, adak ağacından medet umanlar, nazar boncuğu ile korunma bekleyenler, İslam’ı şekilcilik yaparak yaşayanlar, tesettür ve ibadetle yetinenler, 3. Bir alt kat; kafirler, inkarcılar, yalanlayanlar, dine yalan söyletenler, uydurma hadis üretenler, şeytan işi pisliklere dalanlar, uğursuzluğa inananlar, fal ve gayba dalanlar, sihir ve büyü ile eşler arasını açanlar, cinlere tabi olanlar, Kur’an’ı mişnalarla yer değiştirenler, Peygamber üzerinde tartışmasız kişiler şeyhperestler atayanlar, kişilik ve iradelerini mürşide terk eden müridler, türbelerden medet v eşifa umanlar, 4. Bir alt kat; zalimler, hak yiyenler, adaletsiz olanlar, kötü yönetenler, bozguncular, cana kıyanlar, tacizciler, kız çocuklarını diri diri toprağa gömenler, Hz. Nuh ve Hz. Lut as’un hanımları, masum kadınlara iftira atanlar, tefecilik riba yapanlar, mafyalar, caniler, uyuşturucu tacirleri, vatan hainleri, müridleri yoldan çıkaran çıkarcı mürşitler, zenginlere adaleti biraz daha eşit ! dağıtanlar, arsa açmak için orman yakanlar, hayvanlara eziyet edip öldürenler, yeryüzünün sularını-havasını-toprağını kirletenler, 5. Bir alt kat; DİNCİLER, Münafık ve mürailer, aldatan ve kandıranlar, dini tarikat, cemaat, hizip, fıkra, mezhep vs bölenler, Allah’a iftira edenler, kamu malına, yetim ve komşu hakkına sarkanlar, rüşvet alanlar, iltimas geçenler, yolsuzluk yapanlar, çoklukla-servetle övünenler, büyücüler, tecavüzcüler, bebek katilleri, kafir ve müşriklerle oturup kalkanlar, adaletsiz kadılar, evlatlarını saltanatın bekası uğruna öldürenler, işi ehil ve liyakatli olana değil de sadık ! olana verenler, 6. Bir alt kat; Teslis inancındaki veya Allah’a oğul, kız yakıştıranlar, kötü çığır açanlar, 7. En alt dip kat; şeytan ve müşrikler, peygamberleri öldürenler, riya ve gösterişle dindarları kandıranlar. Cennetin katları; 1. En alt kat; Allah’ın razı olduğu sıradan mü’minler kalpten iman edenler, kendilerine iyilik edenler, şefaatle cennete girebilenler, zekatı kırkta bir uygulayanlar, namazı aksatarak kılanlar, namuslu kalanlar, diğer dinlere mensup olup ta iman edenler, farzları yerine getirenler, Allah’tan korkanlar, DİNDARLAR, dinen reşit olmadan vefat edenler, 2. Bir üst kat; Salih amel, ahlak da ileri gidenler, gaziler, vatan uğruna mücadele edenler, Allah’a ve civarına iyilik edenler, ibadette devamlı ve huşulu olanlar, hayratları devam edenler, yalana müracat etmeyenler, aldatmayanlar, kanmayanlar, samimi olanlar, adaletle yönetenler, dünyada acılar ve hastalıklarla boğuşup sabırla sebat edenler, sefaletle yaşayıp rızıkla yetinenler, helalle yetinip harama el uzatmayanlar, Allah’ı sevenler, 3. Bir üst kat; alimler, tecdit erleri, içtihat ile dine nefes aldıranlar, faydalı keşif yapanlar, değer üretenler, örnek ahlak sahipleri, cihat erleri, dine hizmette ileri gidenler, hakkaniyeti savunanlar, imanlarının emri olarak hicret edenler, Allah için seven-Allah için nefret edenler, 4. Bir üst kat; Peygamber hanımları, Hz. Meryem, Firavunun karısı, can kurtaranlar, suçu bağışlayanlar, zulme direnenler, tabiata ve yeryüzüne olumlu katkı sağlayanlar, akıl ve ilmi aşkla buluşturanlar, ulusları ve dini kurtaranlar, güzel ve iyi çığırlar açanlar, haksız yere öldürülenler, 5. Bir üst kat; Sıddıklar ve şehitler, salihler, veliler, sahabelerin has olanları, iman ile Allah’a koşulsuz teslim olabilenler, zulme karşı isyanda canını kaybedenler, tevhid erleri, takvaya sarılanlar, Allah’ın sınırlarını aziz bilenler, mazlumlar, nerede zulüm varsa oraya cihat için koşanlar, gönül kapılarını Allah’a açmaya vesile olan din alimleri Mevlana, Şems, Yesevi, Yunus Emre, Tabduk Emre vs. 6. Bir üst kat; Bildik bilmedik tüm Peygamberler, 7. En üst kat; Peygamberimiz, diğer 3 Büyük Peygamber ve Allah dostu Hz. İbrahim as Peygamber. Burada yazılanlar mizansen olarak misal verilmiş hal ve amellerdir ki doğrusunu daima ve sadece Allah bilir. Lakin cennet ve cehennem tabakalar halindeyse ve katlar arası yükselme mümkün ise ve takva Allah katında üstünlük derecesi ise kulun akibeti de amel defterlerine ve niyetlerine bağlı olarak farklı olacak, günah veya sevabın büyüklüğü ve etkisi sonsuz yaşamın seviye ve mahiyetini etkileyecek, yenen haklar sahiplerine iade edildiğinde durumlar değişecek, Allah’ın rahmet ve şefaati her şeyi örtecek, o gün bazı yüzler gülecek bazı yüzler kararacaktır. Ayetlerden anladığımız kadarıyla cehennem ağzına dek dolacak, cennetler tenha kalacaktır çünkü Allah cehennemi insan ve cinlerden dolduracağına cehennemin dolacağına yemin etmiştir ve O’nun cennetleri doldurmakla ilgili ahdi yoktur. Gayba ait bilgi daima ve sadece Allah’tadır. Burada haşa gayemiz örnekleme yaparak, mü’minlere, iman ve ibadet durumlarını gözden geçirmeleri için öğüt vermekten ibarettir. Çünkü ecel veya kıyamet saniye kadar yakındır ve ecel halinde iman asla kar etmez. O halde, Kur’an mü’minleri için saadet ve kurtuluş iman ve salih ameldedir, hak ve adalettedir, tevhid ve takvadadır. Bunların kalplerde bulduğu veya bulamadığı yer ve kıymet ise, cennet ve cehennemdeki akibeti ve katmanı belirleyecek veyahut A’raf’a zorlayacaktır. İman, Yüce Allah’a koşulsuz inanmak ve teslimiyettir, güvenmektir. İman edenlerin elbet cehennemden çıkıp cennete geçeceğini bildiren Peygamberimizdir ve yine şayet hadis doğruysa cehennemin yarıdan çoğu kadınlardan teşkil olacaktır. O halde korkmak ve kendimizi hesaba çekmek zamanıdır. Kimse yerli veya kadın veya Arap olduğu için cennete veya cehenneme gitmeyecektir. Her kul aksine iman ve ibadetine, niyet, teşebbüs ve ameline, ahlak ve namusuna, salih ameline bakılarak, şahitler huzurunda yazılı ve ispatlı vaziyette, zerrece haksızlık yapılmadan hesaba çekilecektir. Burada maksadımız sadece iyilikleri ve kötülükleri mukayeseli olarak sıralamak ve cehalet ve samimiyetlere o nispet oranında kıymet vermeyi öğütlemektir. Akıl ve kalp iyi ve güzeli emretmeli, yanlışlardan sıyrılmayı nasihat edebilmeli, Kur’an’a dönüşün yolunu her kim ve ne tıkıyorsa ondan kurtulmayı başarabilmelidir. Kimin nereye gideceğini, hangi katta olacağını ve orada ne kadar kalacağını bilen sadece Allah’tır ama bir gerçek vardır ki iman edip salih amel işleyenler için korku olmayacaktır. Rabbim hakkımızda hayırlısını ve güzelini nasip etsin. Amin! Cennet ne demek çok kısaca?Cennetin sözlük anlamı bitki ve ağaçlarla örtülü yer demektir. Ancak İslami açıdan cennet, nimetlerle donatılmış ve müminlerin sonsuza kadar kalacağı ahiret mekanı olarak dile ne demek türkçe?TDK tanımına göre cennet, "Dinî inanışlara göre dünyada iyilik yapanların, günahsızların, öldükten sonra sonsuz bir mutluluğa kavuşacakları yer, uçmak, behişt" cennetin isimleri ve kimlerin gideceği?FacebookCennet'ün – Naîm Nîmetler bahçesi,Cennet-i Adn Daimî kalınacak bahçe, Cennet'ül – Me'vâ Barınılacak bahçe,Cennetu'l-Firdevs Bahçe,Dâr'ul – Huld Daimî kalınacak yer,Dâr'ul – Karar İkamet olunacak yer, Dâr'us – Selâm Emniyet ve selâmet yeri. İlliyyûn Yücelerin cennet kavramı nedir?İslâm'da cennet Arapça جنة, Müslümanlar tarafından sonraki yaşamda bulunduğuna inanılan ve kutsal sayılan mekana verilen isimdir. İslâm eskatolojisine göre ölümünden sonra bir insan, Kıyamet sırasındaki yeniden dirilişe kadar mezarında kalır. … İslâm'a göre cennetteki hayat sonsuz gibisin ne demek?Cennet gibi deyimi güzel ve bakımlı yer manasına gelmektedir. Günlük hayatta çok beğenilen güzel alanlara cennet gibi deyimini yaparsa yapsın cennete giremeyecek 3 kişi?Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu “Üç kimse cennete giremez ve Allah kıyamet günü onlara nazar etmez; Ana babasına isyan eden kimse, erkeklere benzeyen kadın ve karısına kötülük yapılmasına razı olan kimse. …Cennete kimler girecek?– Hesapsız-azabsız cennete gireceklerin kim oldukları hakkında konuşuyoruz, dediler. Bunun üzerine Nebi sallallahu aleyhi ve sellem – “Onlar büyü yapmayan, yaptırmayan, uğursuzluğa inanmayan ve Rablerine güvenenlerdir” buyurdu. Cennet ne demektir? Cennetin isimleri ve mertebeleri nelerdir? Cennetin mertebeleri ile ilgili hadisler nelerdir? Kısaca cennet hakkında bilmemiz gerekenler... Sözlükte “bahçe, bitki ve sık ağaçlarla örtülü yer” anlamına gelen cennet, terim olarak “çeşitli nimetlerle bezenmiş olan ve müminlerin içinde ebedî olarak kalacakları âhiret yurdu”na denir. Cennet ve oradaki hayat sonsuzdur. Cenâb-ı Hak, âyet-i kerîmede Cennet’in genişliği hakkında şöyle buyurmaktadır “Rabbinizin mağfiretine ve takvâ sahipleri için hazırlanmış olup genişliği semâlar ve yer kadar olan Cennet’e koşun!” Âl-i İmrân, 133[5] CENNET İSİMLERİ Kur'an'da cennet için çeşitli isimler kullanılmıştır. Cennetin tabakaları olması ihtimali de bulunan bu isimleri şöyle sıralayabiliriz Cennetü'l-me'vâ şehid ve müminlerin barınağı ve konağı olan cennet, cennet-i adn ikamet ve ebedîlik cenneti, dârü'l-huld ebedîlik yurdu, firdevs her şeyi kapsayan cennet bahçesi, dârü's-selâm esenlik yurdu, dârü'l-mukame ebedî kalınacak yer, cennâtü'n-naîm nimetlerle dolu cennetler, el-makamü'l-emîn güvenli makam. İbn Abbâs gelen bir rivayette, Cennetin yedi tabakası olduğu haber verilmektedir. Bunlar, Firdevs, Adn Cennet'i, Nâim Cennet'i, Daru'l-Huld, Me'va Cennet'i, Daru's-Selâm ve İlliyyûn'dur. Bu tabakalardan her birinde, müminlerin yaptıkları iyi işler karşılığında girecekleri veya yükselecekleri derece veya mertebeler vardır. İslâm literatüründe cenneti ifade etmek üzere kullanılan isimleri ve cennet tabakalarını şu şekilde sıralamak mümkündür 1. Cennet Ebedî saadet yurdunu ifade etmek üzere Kur'an'da, çeşitli hadislerde ve diğer İslamî eserlerde yer alan isimler içinde en çok kullanılan, içindeki bütün mekân ve imkânları kapsayacak şekilde muhtevası geniş olan bir terimdir. Kur'an'da yüz kırk yedi yerde geçmektedir. İslam literatüründe ebedî saadetle ilgili vaadler, özendirici anlatım ve tasvirler genellikle cennet ismi etrafında yoğunlaşmıştır. Diğer isimler tekil olarak kullanıldığı halde, cennetin çok sayıdaki ayette çoğul şekliyle de cennât yer alması, saadet yurdunun belli bir bölgesinin değil; tamamının adı olduğunu gösterir. 2. Cennetü'n-Naîm On üç ayette geçmektedir. Arapça'da "refah, huzur, mutlu hayat" anlamına gelen nimet kelimesinden daha kapsamlı bir muhtevaya sahip olan naîm, insana mutluluk veren maddî ve manevî bütün güzellikleri ifade etmektedir. Buna göre cennâtü'n-naîm; mutluluklarla dolu cennetler manasına gelir. "Beni cennetü'n-naîmin vârislerinden kıl." Şuarâ, 26/85 3. Adn cenneti En belirgin anlamı ile ikamet etme, ikamet edilen yer demek olan adn, on bir ayette kullanılmıştır. Adn'in, cennetin belli bir bölümünün adı olduğu veya çoğul şeklinde kullanılışına bakarak, onun tamamını ifade eden bir isim olduğu anlaşılır. "Şüphesiz ki, iman edenler ve güzel amel işleyenler yok mu, işte onlar mahlukatın en hayırlısıdır. Onların Rableri katındaki mükâfatı, zemininden ırmaklar akan, içinde devamlı olarak kalacakları Adn cennetleridir. Allah onlardan râzı olmuş, onlar da O'ndan râzı olmuşlardır. Bu, Rabbinden korkan O'na saygı gösterenler içindir." Beyyine, 98/7-8 4. Firdevs Özellikle, içinde üzüm bulunan bağ bahçe anlamına gelir. İki ayette geçer. Firdevs, cennetin tamamını ifade eden bir isim olabileceği gibi, onun ortası, en yüksek ve en değerli bölgesinin özel adı da olabilir. "Şüphesiz, iman edip güzel amel işleyenler için barınak olarak Firdevs cennetleri vardır." Kehf, 18/107 5. Hüsnâ İyilik yapanlara Allah tarafından daha büyük bir iyilikle karşılık verileceğini, ayrıca buna bir de ilave ziyade yapılacağını ifade eden Yunus 26. ayetindeki hüsnâ daha güzel, daha iyi, en güzel, en iyi kelimesinin cennet anlamına geldiği müfessirlerin büyük çoğunluğu tarafından kabul edilmiştir. Ayetteki "ziyade"den maksat da, cennetten Allah'ı görme şerefine nail olmaktır. "Güzel davrananlara hüsnâ daha güzel karşılık, bir de ziyade/fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir toz kara leke bulaşır ne de bir horluk gelir. İşte onlar cennet ehlidirler. Ve onlar orada ebedî kalacaklardır." Yûnus, 10/26 6. Dârüs's-Selâm Maddî ve manevî âfetlerden, hoşa gitmeyen şeylerden korunmuş olma manasındaki selâm ile dâr/yurt kelimesinden oluşan bu terkip, iki ayette cennetin adı veya tabakası olarak zikredilmiştir. Cennetin esenlik yurdu olduğu şüphesizdir. Gerçek esenliğin ancak cennette bulunabileceği, sonsuz hayatın, ihtiyaç bırakmayan zenginliğin, zillete yer vermeyen şeref ve üstünlüğün, eksiksiz bir sıhhatin sadece orada mevcut olduğu anlaşılır. "Halbuki Allah, Dârü's-Selâm'a çağırıyor ve O, dilediği kimseleri dosdoğru bir yola hidayet buyurur." Yûnus, 10/25 7. Dârü'l-Mukame Asıl durulacak yer, ebedî ikamet edilecek yurt manasındaki bu terkip de cennete girenlerin Allah'a hamd ve şükür sırasında bulundukları mekân için kullanacakları bir tabir olmalıdır. "O Rab ki lütfuyla bizi Dârü'l-Mukameye / asıl oturulacak yurda cennete yerleştirdi. Artık orada bize ne bir yorgunluk dokunacak, ne de orada bize bir usanç gelecektir." Fâtır, 35/35 8. Cennetü'l-Me'vâ "İman edip güzel amel işleyenlere gelince, onlar için Me'vâ cennetleri vardır." Secde, 32/19 Bu isimlerin dışında, "ev, konak, şehir, ülke" anlamlarına gelen "dâr" kelimesi, Kur'an'da dâru'l-huld ebediyet / sonsuzluk yurdu, dâru'l-âhire âhiret yurdu, âkıbetü'd-dâr, ukbe'd-dâr dünya yurdunun sonu terkipleriyle cennet anlamında kullanılmıştır. Her ne kadar İbn Abbâs Cennet'in tabakalarını yedi ile sınırlandırmışsa da, ayetlerden anlaşıldığına göre, Cennet'in bir çok tabakası vardır. Burada İbn Abbâs'ın haber verdiği ve ayetlerde adları geçen Cennet tabakaları, Cennet'in en yüksek tabakalarıdır. Çünkü bu tabakalarda da bir çok tabaka vardır. Nitekim Allah Teâlâ'nın "Nâim Cennetleri" veya "Firdevs Cennetleri" şeklindeki çoğul ifade eden ayetleri buna delildir. Ayrıca Ümmü Hârise Hadisinde bu gerçek Hz. Peygamber asm'in dilinden ifade olunmuştur. Ümmü Harise Bedir'de şehit olan çocuğu hakkında Hz. Peygamber asm'den bilgi almak üzere gelmiş ve ona Rasûlullah bir çok Cennet olduğunu belirterek, çocuğunun da "Firdevs-i Â'lâ'da" olduğunu söylemek suretiyle teselli etmiştir [Mansur Ali Nâsıf, et-Tâcü' el-Câmi' li'l-Usul, fi Ahadisi'r-Rasûl, İstanbul V/4033]. Nitekim Müslim'in Ebû Sâid el-Hudrî'den rivayet ettiği hadiste de, Allah yolunda cihat edenlerin, cihatları sebebiyle Cennet'te yüz derece yükselecekleri, her derecenin arasının ise, yer ile gök arasındaki mesâfe kadar olduğu, Hz. Peygamber asm tarafından haber verilmektedir Müslim, İmâre, 116. Hadiste sözü edilen dereceler konusunda ise şu ihtimaller öne sürülmüştür. Bu dereceleri zahiriyle anlamak mümkündür. Gerçekten söz konusu derecelerin, zahirinden anlaşıldığı üzere, birbirinden daha yüksek menziller tabakalar olması muhtemeldir. Buna karşılık, yükseklikten kasdın, Cennet'teki nimetlerin çokluğu, insanın veya bir başka yaratığın hiç aklına bile gelmemiş, gönlünden dahi geçmemiş iyiliklerin büyüklüğü veya çokluğu anlamında olması muhtemeldir. Zira Allah Teâlâ'nın mücâhide lutfettiği iyilik veya cömertlik türleri birbirinden çok farklıdır, birbirinden üstündür. Buna göre, nimetlerin fazilet üstünlük konusundaki farklılıkları uzaklık açısından yer ile gök arasındaki mesafe gibidir. Fakat el-Kadî Iyad 544/1149 birinci görüşü tercih etmiştir [en-Nevevi, Şerhu Müslim, Kahire XIII/28]. Yine Buhârî'nin bir rivayetinde Hz. Peygamber asm, Allah yolunda savaşan mücâhidler için Cennet'te yüz derece tabaka hazırlandığını ve iki derecenin arasının yerle gök arası gibi olduğunu haber vermekte ve sözlerine devamla "Allah'dan istediğiniz zaman Firdevs'i isteyin... Çünkü Firdevs, Cennet'in ortası ve Cennet'in en yükseğidir .... Firdevs'ten Cennet nehirleri doğar" buyurmaktadır. Buhârî, Cihad 4 Aynî, "Firdevs, Cennetin ortasıdır vasatıdır." cümlesini, Cennet'in en iyi yeri veya üstünü efdali olarak yorumlar ve bu görüşüne, "Böylece sizi en hayırlı bir ümmet kıldık." Bakara, 2/143 ayetinde geçen "vesetan" kelimesini delil getirir el-Aynî, Umdetü'l-Kârî fî Şerhi Sahihi'l-Buhârî, İstanbul 1309, VI/539. Çeşitli rivayetlerde Firdevs Cenneti'nin güzellikleri dile getirilmiştir. Diğer taraftan hadiste söz konusu edilen Cennet dereceleri arasındaki mesafelerin çeşitli rivayetlere göre "yüz senelik mesafe", "beş yüz senelik mesafe" şeklinde değiştiğine işaret edelim el-Aynî, aynı yer. Bütün bu ayet, hadis ve âlimlerin yorumlarından Cennet'in birçok tabakası olduğu anlaşılmaktadır. Bu tabakalardan bazılarının daha yüce ve nimetlerinin daha güzel veya daha efdal olması sebebiyle isimleri bize bildirilmiştir. Firdevs Cenneti mertebece en yüksek olan Cennet tabakasıdır. Ayrıca bk. et-Taberi, Tefsir, Mısır 1954, XVI/37-38 YAZI İLE İLGİLİ BENZER YAZILAR CENNETTEKİ EN BÜYÜK NİMET CENNETİN IRMAKLARI CENNET NİMETLERİ CENNETİN GENİŞLİĞİ NE KADARDIR? CENNETTE YORGUNLUK VE BIKKINLIK OLACAK MI? MÜSLÜMANLAR CENNETE NASIL GİREBİLİR? CENNET NEDİR, NASIL BİR YERDİR? İslam ve İhsan İçindekiler1 Cennetin en yüksek derecesi hangisi?2 Firdevs cenneti cennetin kaçıncı katı?3 Cennetin Kur’an ı Kerim’de geçen isimleri nelerdir?4 Meva cennetine kimler girer?5 Cennetin 7 ismi nedir?6 Cehennemin yedi cennetin sekiz kapısı vardır Niçin?7 Cennet 7 katlı mı?8 Cennetin 7 kapısının ismi nedir?Cennetin en yüksek derecesi hangisi?En yüksek kademe Firdevs bazen Adn denilir olarak bilinir. Yine bu kaynaklara göre; Kıyametten sonra Firdevs kademesine ilk olarak Muhammed bin Abdullah, ardından sefalet içinde yaşayanlar ve sonra en dindar olanlar girecektir. Cennete girenlerin melekler tarafından Arapça selamlanacakları rivayet cenneti cennetin kaçıncı katı?3. Cennet'ül – Me'vâ Barınılacak bahçe, 4. Cennetu'l-Firdevs Bahçe, Kur’an ı Kerim’de geçen isimleri nelerdir?Cennetin tabakaları olması ihtimali de bulunan bu isimleri şöyle sıralayabiliriz Cennetü'l-me'vâ şehid ve müminlerin barınağı ve konağı olan cennet, cennet-i adn ikamet ve ebedîlik cenneti, dârü'l-huld ebedîlik yurdu, firdevs her şeyi kapsayan cennet bahçesi, dârü's-selâm esenlik yurdu, dârü'l-mukame ebedî …Meva cennetine kimler girer?Allah'a inanan ve O'na ibadet ve itaat edenlerin, iman ve İslâmiyyet'e ihlâs ve sadâkatle hizmet edenlerin, Kur'ana bir hizb-ül Kur'ân olarak mücâhidâne bir sûrette hizmetkâr olan mücâhidlerin, cihâd-ı diniyye erlerinin âhirette fazl-i İlâhi ile gidip ebediyyen içinde kalacakları mekân ve 7 ismi nedir?Cennetin tabakaları olması ihtimali de bulunan bu isimleri şöyle sıralayabiliriz Cennetü'l-me'vâ şehid ve müminlerin barınağı ve konağı olan cennet, cennet-i adn ikamet ve ebedîlik cenneti, dârü'l-huld ebedîlik yurdu, firdevs her şeyi kapsayan cennet bahçesi, dârü's-selâm esenlik yurdu, dârü'l-mukame ebedî …Cehennemin yedi cennetin sekiz kapısı vardır Niçin?Çünkü cehennem kapılarının yedi olması ile cennet kapılarının sekiz olması arasında apaçık bir ilişki vardır. Bundan dolayı denebilir ki, bu kapıların mükellef organlarla ilgili olması düşünülür. Bilindiği gibi insanın mükellef organları sekiz tanedir Kalb, dil, kulak, göz, el, ayak, ağız, cinsel 7 katlı mı?Cennet kademeleri 7 kat, 8 bölümdür ve kimler hangi bölüme gideceklerdir. 57 / HADİD 21 Rabbinizden mağfirete ve genişliği, yeryüzü ve gökyüzünün genişliği kadar olan, Allah'a ve O'nun Resûl'üne inananlar için hazırlanmış olan cennete kavuşmak için yarışın. İşte bu, Allah'ın fazlıdır. Onu dilediğine 7 kapısının ismi nedir?Bu kapılar sırasıyla Affedenlerin kapısı, Cihat kapısı, Eymen kapısı, Hac kapısı, Sadaka kapısı, Salat kapısı, Reyyan kapısı ve Zikir-İlim kapısıdır.

cennetin katları ve kimlerin gideceği